Bir Yirmi Üç Nisan Anısı Şiiri - Osman E ...

Osman Ercan
25

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Bir Yirmi Üç Nisan Anısı

Niye yalan söyleyeyim o yirmi üç nisanda ağabeyimle öğretmenlerden fırça yiyecegimizi bile bile törene gitmedik.Bir gün öncesinden hazırlık yapıp sabah haydi rast gele,doğru Keban Barajı'na, balığa. Zaten bu balık işini hep yapardık az tutarsak ilçede çok tutarsak şehirde satar parayı bir güzel yerdik.
Sinema garanti bir de kebap...Gel keyfim gel. O zaman su beleş,garson sürahiyi masanın ortasına koyardı,En çok kızdığımsa değişik yemekler söylemişsek yemeklerimizin aynı anda gelmemesiydi,onun yemeği önce gelse ağzımın suyu aka aka bakardım,biraz alsam vermez.
Benim yemeğim önce gelse bitirip seyret ağabeyi bir tane daha söylesem olmaz. Ya arkadaş beraber getirsene hala gıcık oluyorum bu işe.
Neyse o yirmi üç nisan günü dokuz on kadar sazan tuttuk.Yol uzak insana göre biz küçük balığa göre onlar büyük zor taşıyoruz.
Jandarma karakolunun önünden geçerken omuzunda yıldızı olan iki adam biri elini arkadan bağlamış mağrur bir duruş...Askerlere de balık satardık ama yıldızlısı hiç denk gelmemişti. Ne sorduğunu hatırlamıyorum,bizi sorgudan geçirdi sonra askerlerine emir verir bir edayla solungaçlarından olta ipi geçirip tespih tanesi gibi dizdiğimiz balıkların en büyüğünü gösterdi
Şunu çıkarın...
Daha ilçeye girmeden siftah yapacağız,hadi ağabey bu gün işler iyi,zaten on balıkla şehre gidilmez minibüs parasını kurtarmaz.
Parmağıyla gösterdiği balığı çıkarıp gırtlağına bir olta ipi,ucunu da düğümledin mi tamam. Balığı verdik de adam döndü gidiyor on bir on iki yaşlarındayım,çocukluğun verdiği saflık ve cesaretle arkasından seslendim: Balığın parasını versene.
Sanki adam değil omuzundaki yıldızlar döndü yanındakine şuna bak bir de para istiyor.
Yürü git lan bitli.
Büyükler konuşurken duyardım. Dünya başıma yıkıldı. yer ayağımın altından kaydı,başımdan kaynar sular döküldü her halde anlatmak istedikleri buymuş.
Kalp kırılması nedir bilmiyordum ama benim içimde bir şeyler öyle bir kırıldı ki balık, para gitti gözümün önünden.
Korktum ona söyleyemedim.
Oysa içimde avaz avaz bir çığlık.
Tamam babam işçi fakir de sayılırız ama annem bizi her pazar yıkar hem de ne yıkama lif kirimizi değil derimizi söker ben bitli değilim diye haykırıyordu.
Kırk beş yaşındayım o an aklıma geldiğinde hala içim sızlar.
Oysa ben sadece bir törenden kaçmıştım.
Sen içimdeki bütün bayramları yıktın be adam.

23.04.2013............Elazığ

Osman Ercan
Kayıt Tarihi : 23.4.2013 13:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Ercan