Zaman hissedemeden, hissettirmeden önüne ne katıysa götürüyor.
Direnişin muştusu Mescid-i Aksa! ..
Musa gibi görünen ''asası'' elinden alınmış iki milyar gölge, güneş batınca kayboluyor..!
Kudüs direnirken firavunlara, kendini Musa zannedenler, öylece seyrediyor ahvali.
Ümmet; petrol satar gibi satmış Filistin'i,
Siyonist, dolarla aldığı ''zulmü'', Müslümanlar üzerine yağdırırken, ALLAHTAN başka kimseleri olmadığını yeni yeni anlıyor Mescid-i Aksanın çocukları.
Yumruğunu sıkmaktan aciz ümmet, bir çocuğun sapanındaki taş kadar olamadı, olmak dahi istemedi! ..
Oysa;
Kudüs'ün on günlük bebeği,
Annesini, Ümed-i Muhammed sanırken, İbrahim'in bıçağı kesmezken tanışmıştı ölümle.
Allah'ın Vaadi, Vaad bebek..!
Ölüm ve zulüm, perçemlerinden yakalamış Gazze'yi, Kudüs'ü.
Siyonist postallar baş eziyor Müslümanın ilk kıblegahında.
Sormak istiyorum İslam devletlerine ''kaç kere kınadığınızı sayabildiniz mi?''
Kınama sanal,
Müslümanlık sanal,
Kahramanlık sanal,
Zulüm gerçek, ölümler gerçek.
UYAN ARTIK MÜSLÜMAN
İsrafil'in borusunu mu bekliyorsunuz..!
Batının arkasını döndüğü zamanda, Ümmet Filisine yardım etmek yerine, batının yüzünü Kudüs'e çevirme gayretinde. Eyvah ki ne eyvah..!
Ve...Bir gece daha,
ne öncekilerden farkı ne sonraki gecelerden.
Hitlerin fırınlarında pişenler daha soğumadan Müslüman avlıyor Kudüs'te.
Bir Filistinli çocuğun duası;
''Bir sapanı, bir taşlı olan Hz. Davutları, silahı, tankı, uçağı olan iki milyarla, bir tutma ALLAHIM! ..
AMİN..!
Tekin BekarKayıt Tarihi : 10.5.2021 02:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!