Ben sana bir sonbahar vaktinde yandım,
Yapraklar gibi kırıldım, döküldüm sessizce.
Sen belki başka bir ilkbahara hazırlarken kalbini,
Ben hâlâ seni bekliyorum göğün kızıl perdesinde.
Rüzgâr her estiğinde ismini fısıldıyor,
Kayıp zamanlarda kalbim seni arıyor.
Seninle doluydu her gün batımı,
Şimdi sensizlikle sararıyor yarınlarım.
Bir zamanlar gülümsediğin evde
Şimdi rüzgâr oturuyor yüzüm diye.
Gecenin koynunda savrulurken yıldızlar,
Ben düşüyorum yavaşça içimdeki boşluğa.
Sesin, uzak bir şehrin ezanı gibi
Yankılanıyor kulaklarımda sitemle.
Ben seni unutmamak için susuyorum,
Her suskunluk bir dua gibi düşüyor dile.
Adını yazdım buğulu camlara,
Her harfi yağmurla silindi birer birer.
Kalbim, seninle donmuş bir zaman dilimi;
Ne ileri gidebiliyor, ne geri döner.
Gölgeni taşırım usulca kalbimde,
Ne gelen var artık, ne soran hâlimi.
Her şey sende kaldı, en çok da ben…
Kendimden geçerken buldum seni.
Zaman acıyı öğretiyor sakince,
Geceler boyu yıldızlarla bölüştüm seni.
Bir tek sensizlik büyüyor içimde
Ve ben, razıyım artık bu sessizliğe.
Çünkü bazen sevmek, vazgeçmeyi bilmektir,
Gitmeni isterken kalbinde tutmak gibi.
Ben seni en çok gidişinle anladım,
En çok da sensizliğe alışmak gibi.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 17.7.2025 09:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!