"Persepolis’in dumanında,
MÖ 330’un gölgelerinde sözler verildi…
Öpücük, mavi gökyüzüne saklandı; duman, bir yemini gölgeledi. Tepede bir yerlerde, Halkın sesini duyan sevgililer, ‘Güvenli bir sığınak bul’ dedi, onu uzaklara gönderdi ...
gönderen ise cezaların peşine düştü.
Yollar Karadeniz’in hırçın dalgalarına,
Kafkaslar’ın uzak dağlarına ayrıldı.
‘Komon terpe eahum reauntum’ fısıldadı rüzgâr, kanımızdaki sıfırın izinde…
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken



