Bir odada, bir kafeste gibi,
Ne zaman açılırsa, kafes uçar gibi.
Bu dünyada sayılı bir nefes,
Hemen verip kaçar gibiyim.
Dünyaya dalmış bir gafil gibi,
Baharda solan güller gibi.
Her sabah yeniden doğsa da güneş,
Ben feri sönmüş, batan güneş gibiyim.
Yağmur dolu bulutlar gibi,
Gözlerim de dolu dolu yaşlar.
Akıp gitmek için bahane arar,
Sel olup çağlar gibiyim.
Yazlarımda buz gibi, kışlarımda,
Hayallerim de yoruldu, düşlerim de.
Mazide kaldı bak gülüşlerim de,
Uyandığım sabah da, geceler gibiyim.
Sözü kendime söylerim: “Etmeyin tasa.”
Gün gelir de vurursun başını taşa.
Hayatta ne yaşarsan yaşa,
Sanki açmadan solmuş gibiyim.
Gelen gelmiş, yaşamış işte,
Kim ne anlamış, söylesin işte.
Her bakış, her gülüşte,
Durmadan ağlamış gibiyim.
Yol bulur, akar su gibi benden,
Gün gelir de uçar gider can tenden.
İstemem medet senden,
Hazan vurmuş güller gibiyim.
Emek verip büyütürsün gülü,
Gün gelir açmaz olur gülü.
Sanırsın hayatta canlı bir kulu,
Sanki doğmadan ölmüş gibiyim.
03,09,2025
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 13:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!