Bir kadın sevdim güldü Güneşti

Hamdi Oruç
2195

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Bir kadın sevdim güldü Güneşti

Bir kadın sevdim güldü Güneşti

Bir kadın sevdim güldü güneşti
Unutamadım
Tam kırk yıl

Bir melek dünyayı cennet etti
Güldü güneşti sevdiğim kadın

Bir kadın sevdim güldü güneşti
Güneşti onu gördüğüm şehir...
Unutamıyorum o gülü
Güneş onu sevdiğim gün

Tam kırk yıl oldu
Adı aklıma çivileniyor hala
Çivilensin
O kadın güldü güneşti...

Kırk yıl bekledim onu
Dönmedi
Açılmadı vuslatın kapısı
Açılsın bana cennet kapısı

O gitti
Ve dönmedi
Düş müydü hayal miydi
Kurban olunsun o gülüşe
O gelişe

Gül seven unutmazmış
Vuslat vuslat diye ağladım Adem gibi
Vuslat diye düştüm çöllere
Aradım o cennet gülünü
Yıllar yılı

Bu gece yine körsün İstanbul
Altmışıncı doğum günümde de yine böyle kördün İstanbul
Anıların aynasından yansıyan ışıklara kördün
O eski evin önünde
Çölde kum tanesi gibi oluşum sana gam değil...
Biliyorum

Bir kapıyı kapatan
Aç bana başka kapıyı
Açılsa da bana cennet kapısı
İlla vuslat vuslat diyeceğim
Şansıma tüküreyim

Her yeni gün bir adım daha yaklaştırırken beni ünlemsiz mezara
Açtı soldu gül anlamadı beni
İstanbul hiç anlamadı beni ve aşkımı
Çöl anladı belki mecnunu

Bu gece yine yağmur yağıyor
Kutsaldır bana yağmurlu günler
Mavi yağmurlu bir günde tanışmıştım onunla
Bir kırk yıl sonra yine
Yağmurun altında durmuşum şimdi
Gözlerim adını yazıyor bismillah deyip her harfinde
Yere düşen taze suya

Her gün gül gibi soldu onu tanıdığım günden beri
Güneşle yıldızlarla birlikte hayat soldu gül gibi

Bu gece yine

Sokak kovalıyor
Gece kovalıyor beni
Sürsün bu inat

Bulut ağlamaktan yoruldu gökte işte
İstanbul uyudu çocuk gibi şimdi
Saat gecenin ikisi olmuş
Yelkovanın bile boynu eğri şimdi
Ağlıyorum kırk yıl önce olduğu gibi bereketi bol bulut gibi bu karanlık sokakta
Çivi gibi düşüyor göz yaşları şu eğri zamanın...
Zaman anlamadı beni sokak anlamadı

Çıktı karşıma o gül
Sevdim onu
Hasreti tattırdı
O gül kadındı
Kadına hasret uyandırır en çirkin rüyadan
Kadına aşk kutsaldır bende kör dünyadan
O kadını nasıl unuturum

Kadın bir ufuk oradan doğdu güneşim
Tanıştığım gün en mavi doğum günüm...
Böyle tanıştım mavilikle
Gecesi aydınlık bir başka aydınlık öze aydınlık
Güneş doğmuş gibi ihtiyar dünyaya sevinçli
O gün en çiçekli baharı tattım...
İki kere doğar iki kere ölürmüş aşıklar
O kadını nasıl unuturum

Gece karardıkça kararıyor
Sessizlik delirdikçe deliriyor
Gecenin deli karanlığına "adını" haykırasım geliyor
Kırk yıl önce haykırdığım gibi

Çölleri gül bellemişim
Evlerinin sokağını gül bellemişim
Mecnuna denk sınıfta okudum aşkı...
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
O gül kadındı
Elifliği kutsaldır bende

Susmayın eski evin dilsiz duvarları dile gelin bu gece
Bu çölde mi o leyla
İstanbul kazan ben kepçe olurum...
O kadını nasıl unuturum
Aşkı tattırdı

Bir gün güldü bana bu hayat
Evlerini mektep bellemişim
Elif elif diye esen rüzğarları sevmişim
Geçtim evlerinin önünden
O gül gün,o rüya yok artık bu gül şehirde
Bu gül şehir artık baharsız eylülsüz...
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
O gül kadındı

Kendimi bildim bileli gül sevdalısıyım

Mezara yaklaştıkça
Kılıç darbesi kılıç darbesi üstüne
Bir çetin savaş açılsın mı bu kalbe Allahım
Barış anlamadı beni savaş anlamadı
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
O gül kadındı
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Aramışım her gecede göklerde gözüm
Adını yıldız kadın koydum o kadının
Rüyalarımda cenneti o kadının
Adının tarlalarındayım
Adım onunla çiçek
Her gün bir gül soldu onu tanıdığım günden beri
Şansıma tüküreyim
İnsan anlamadı beni çiçek anlamadı
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
O gül kadındı

Mezara yaklaştıkça
İki kat daha arttı dinsiz gamım
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
O gül kadındı
Onu unutmayacağım

Aramışım sunamı yana yakına
Göle insem acep sunam orada mı
Hangi kıtada benim sunam o kayıp yıldızım...

Bilir misiniz hasret nedir
Yitirdim yari kara toprak mı suçlu
Göçmen kuşlar mı suçlu
Yeller anlamadı gökler anlamadı beni
Vuslatı tatmadım
Ağlayın bana

En çok güneşe değil bana ağlansın
Ben vuslatsız bir aşkın etrafında döndüm durdum
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı
O gül kadındı
Güneşi bile yandırır kadın
Saklanır bulutlara yönünü göklere döndürür kadın
Yönümü hakka döndüren kadın
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Kırk yıl oldu
Adı her saatime çivileniyor bu deli özlem
Adı her saatime çivileniyor o gül kadının

Gözü kör edin görevini yapmıştır
Kalbi çıkarın yerinden görevini yapmıştır
Feda ettim uğrunda bir kırk yılı
Bir kırk yıl daha feda olsun
Cennette yaratıldı kadın...
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Mahşerde mi deniz olur bu iki dere
Ey Adem ile Havvayı buluşturan
Dünya anlamadı beni cennet anlasın
Havva su damlası olmuş Ademe cennette bulutlardan inmesi beklenen...
Kadın göl olmuş dünyada çöllerde yana yakıla aranılan olmuş...

Ademi kavuşturan Rabbim ben kavuşamadım
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
O yeter süt tadındadır aşk
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Aman bu sevgi bu eski ev bu gül ömür solmasın
Ömrüm hiç bitmesin benimle yaşasın bu yetim aşk
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı

Kadın güldür bu ademe cenneti tattırır
Şansıma tüküreyim
Bir gün bile görmedim o gül kadını...
Ağlayın bana

Bilir misiniz kara sevda nedir
Kadın kara sevdayı tattırır
Ben ferhattan da bahtsızım
Çıktı karşıma
Hasreti tattırdı

Tek o kadın gül bu ademe cenneti hatırlatır
Anlayın beni
Bağrımı döğe döğe ağlıyorum...
Ağlayın bana

Ey kadın çarpıldığım kadın
İnci mi diyeyim sana gül mü
Gönlüme perde misin tül mü
İçimi kıdıklayan yel mi
Önünde durulmaz sel mi...

Ey kadın ey güzellik
Sana çarpıldım çarpılmayı öğrendim
Yaktın kül oldum yandıkça Allaha' kul oldum...,
Damla iken göl oldum
Sensiz dünya çöl bana...

Ferhat benim talebem olamazsın
Ey mecnun ey karaca oğlan...
Aşkınız aşkımın ateşinin maşası
Açtı bana kapısını aşkların paşası...
İlla vuslat illa vuslat dedim ben
Vuslat bana at dedim ben

O kadın leyla tek onun için düşülür çöllere
O Şirin bu ferhatı tek o ağlatır

Ağlayın bana
Bağrımı döğe döğe ağlıyorum
Kırk yıl sonra bile
Ben bir hayali böyle sevmişim

Bu gece de
Adı her saatime çivileniyor o gül Kadının
Anlayın beni
Ağlayın bana

Cennet kokuyor tek o kadın bana
Bu garip ademe tek o havva
Neden mi bu aşk
O kadını bu dünyanın en kıymetli çiçeği bildim
Neden mi
Gözlerimden tek tek kalktı perdeler
Dere oldu seccadeler...
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Kırk yıl sonra bu gece
Adı aklıma çivileniyor o kadının
Gül kadını nasıl sevmeyeyim
Unutulmasın o

Kınama beni kınama çıldırmışlığımı ey dost

Kınama seni kıskanışımı ey bahar
Senin giden turnaların hep dönüyor
Sen de benden şanslısın bahar
O gitti
O dönmedi
Kapandı vuslatın kapısı

Gülüşüne çarpıldım ben güneşe çarpıldım
Kurban olunsun o gülüşe o inciye

O gitti
O dönmedi
Anlayın beni
Ağlasın bana anam

Sanma artık uçan turnalara bakıyorum
O yari arıyorum gökler
Bir melekti belki cennetten geldi
Kınama beni ey mavi gök

O gitti
O dönmedi
Kapandı vuslatın kapısı

Kırk yıl sonra
Bu gece de
Adı her saatime çivileniyor o gül Kadının
Ağlıyorum o gül için

Unutmayacağım
Aşkı tattırdı o kadın...
Bülbül etti beni o kadın
O kadını nasıl sevmeyeyim

Ben gül kadına çarpıldım o güneşti...ey gece

Bir güldü
Oldum bülbül
Bir güldü...
Unutmam o gümüşlü gülüşü
Aşkı tattıran gülüşü
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Kırk yıl sonra bu gecede
Adı her saatime çivilensin o gül kadının
O solmayan güzelliktir bende eskimeyen güldür o kadın...
O gül nasıl sevmeyeyim

Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
Aşkı köprü aşkların paşasına
Güldü güldü
Kurban olunsun o gülüşe
Kutsallaştı gülüşü

Aşk güldün
O gül kadında...
Güneş gördüm o gül kadında
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Yağmur yağıyor çimenlerin üstüne
Bu gece de
Adı her saatime çivileniyor o gül Kadının

Zalimdir her ayrılık
Bana kapandı vuslatın kapısı
Ben en zalim ayrılığı yaşadım
Bir gün bile görmedim onu
Nerede kara sevdalım...gülüm
Bir kırk yıl daha arayacağım
Ömrüm oldukça arayacağım
Vuslatı tatmadım
Anlayın aklımı neden yitirdiğimi

Tattırdın kara sevdayı sen
Neredesin sen gülüm
Her gün yaşıyorum bir ölüm

Kınanmamalıyım dostlar
Kurban olunsun o gülüşe
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Kırk yıl sonra hala
Bu gece de bu yağmurda onun gül kokusu var
Ve adı her saatime çivilensin
Kırk yıl önce olduğu gibi

Hayal miydi düş müydü gördüğüm
Kurban olunsun o gülüşe
Neden düştü yolum bu şehre bu sokağa...
Kurban olunsun o gülüşe
Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
Aşkı gül
O gül kadın
Kurban olunsun o gülüşe

Kınanmamalıyım
Kurban olunsun o gülüşe
Tatmayan bilmez kara sevda nedir
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Yağdıkça yağmur ağladım
Ateş damladı yüreğime
Kurban olunsun o gülüşe
Ve bu yetim sokağa dolmuş
Yine o eski rüzğar ve o gül ayak sesleri

Kınanmamalıyım
Çarpıldım o güldü çarpıldım...
Boşuna adım deliye çıkmadı
O kadını nasıl sevmeyeyim
Geceyi yıldız yıldız öldürürüm
Kurban olunsun o gülüşe
Ana can ana sen bari kınama beni
Çarpıldım o güldü ben çarpıldım
Pervane oldum o nar hala
Bir kırk yıl sonra bile
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
Kurban olunsun o gülüşe

Avucumda değil kalbimde taşınsın bu ateş
Elifti adı
Adı her saatime çivileniyor
Çivilensin
Yaşasın bu mavilik bu aşk yetim
Kurban olunsun o gülüşe
Kırk yıl bir kırk yıl daha
Ve bu gece
Onu nasıl unuturum

Dünya kazan ben kepçe arıyorum
Cennet kazan ben kepçe arayacağım
Kurban olunsun o gülüşe

Ey kadın nedir diye kınayan beni
Sen aşkı tattın mı ki gül gördün mü ki hiç
Kurban olunsun o gülüşe

Töre budur aşkta
Sevilen kadın unutulmaz seven ölmeden
Ve bu gece onu nasıl unuturum

Adı her saatime çivileniyor o bir gül kadın
Kurban olunsun o gülüşe

Şu gelen yar mıdır acep... diyorum

Ne talihsiz başım varmış...diyorum
Her gece
O kadını o gülü unutmayacağım

Çıktı karşıma
Aşkı tattırdı
O gitti
Ve dönmedi
Düş müydü hayal miydi
Kurban olunsun o gülüşe

Kınama bulut beni
Vuslat var sana diyor
Deli etti bu umut beni
Kurban olunsun o gülüşe

Kırk yıl oldu
Adı her saatime çivileniyor bende en deli özlem
Adı her saatime çivileniyor o gül kadının

Hasret ateştir deseler inanırım
Onun hasreti bağrımı deldi...

Şansıma tüküreyim vuslat yaşamadım
Kınama beni kınayan
Mecnunun çölü
İki adımlık
Beş kulaçlıktı
Benim çölüme bir ömür yetmez

Ben bir gün bile görmedim o gülü
Şansıma tüküreyim...
Anlayın isyanımı
Ağlayın bana

Ben ferhattan şanssızım
Ben bülbülden şanssızım
Şansıma tüküreyim ayrılık varmış

Çıktı karşıma aşık oldum
Ve ağladım

Mektubuna,selamına bir tatlı sözüne bir anlık hasret
Eder dünyayı kör gurbet
Kınama beni aşkı bilmeyen

Uğruna dağlar aşılacak güneşli sıla olur kadın...
Kınama beni aşkı bilmeyen

Göze nur olur kadına aşk
Kırk yıldır sönmedi hasretim ona
Gelmese de hala bekliyorum
O kadın o gül unutulur mu

Bir güneş kadının mavi göklerine hasretle
Yanar dağ oluyorum gördüğüm günden beri
Güneş ve ay bana aşkın ateş olduğunu söylemek için doğdu-battı

Şansıma tüküreyim
Vuslatı tatmadım
Hoş görün isyanımı
Hoş görün diyorsam hoş görün
Ağlayın bana
Ben nerde akıl nerde
Düşmeyen ne bilsin bu derde

Bir gün bile görmedim
Neden çıktı karşıma
Kadere soruyorum
Kadere yoruyorum
Aşkı tattırdı ya
Yaşasın bende ölmedikçe ben bu aşk
Ve sürsün bu bekleyiş

Bu gece
Adı her saatime çivileniyor o gül Kadının
Çivilensin
Yaşasın bu aşk bende ben yaşadıkça

Ey aşık dost
Gidersem öksüz kalır onun silik anıları
Kokusu var onun ey öksüz şehir sende
Zincirlikuyu zincir vuruyorum ayaklarıma gitmeyeceğim
Ey zincirli kuyu gitmem
Sürsün bende bir ömür bu bekleyiş

Ve sürecek
Bu şehirde şaşkın öldüğümü görürsünüz bir yorgun gün
Bu nur şehir uzaklara gidemem ki,
Bu şehirde gördüm o güneşi
Gitmem senden ey güzel şehir
Gül kadını gördüğüm gül şehir

Şansıma tüküreyim
Bu şehrin taşı toprağı anlasın artık bana
Ben ferhattan da bahtsızım
Neden bilmem çıktı karşıma ve
Hasreti tattırdı

Bu pervaneye nur bu şehir
Bu şehirde kırıldı gözlerimin kirli kabuğu...
Bu şehir anlamadı beni kör gözlerle baktı hep
Ey aşık dost sen olsun anla beni

Kadın bir gül dedim hep anlayın beni
Anlayın gülü ve kadını

Dostlar
Hayal miydi düş müydü gördüğüm
Güldü gördüğüm
Kadın mıydı gül müydü...
Gördüm çarpıldım
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Kurban olunsun o gülüşe
Gün battı
Yıldızlar silindi tek tek
Ben yine ıslanmakta inatçıyım onu tanıdığım günün anısına

Kınanmamalıyım
Kurban olunsun o gülüşe
Gül kadını nasıl sevmeyeyim

Burnumda tütüyor kokusu...
Kuyuda mı mısırda mı...
Yakuptan farkım yok
Gözlerim iki çeşme

O gitti
O dönmedi
Yusuf gitti ve döndü
Ben en şansız bir yakubum
Kurban olunsun o gülüşe
Güzellik bir yusufa bir o kadına yakışmış
Benim leylamın kaybolduğu çöl belli değil mecnun
Ey mecnun sen de şanslısın benden
Kurban olunsun o gülüşe

Kınama beni güneş
Güneş sen de benden şanslı bir aşıksın
Güneş her gün kavuşuyorsun maşukun İstanbul’a
Neredesin ey gül yar
İstanbullu yar güneş yar

Kınama beni ey aşık dost
Ey Karacaoğlan şanslısın benden
Benim sunamın yıkandığı göl belli değil
Şansıma tüküreyim kim şanslı değil benden Karacaoğlan
Anlayın isyanlarımı
Ağlayın bana

Hamdi Oruç
Kayıt Tarihi : 6.1.2015 15:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamdi Oruç