Bir misâfirhânedesin, temiz, tertipli,
Yarınsız uykulara hazırlanıyorsun! ..
Her duvar bir ayna sırtı,
Mekanlar iç içe
Ve odan, çağların izdüşümünde,
Geriye sayımlı zaman tereklerinde,
Soyut somut arası, yer yer başa sarımlı,
Genetik anılarla dolup taşıyor her nasılsa? ..!
Bir tabela sendeliyor pusaran gözbebeklerinde,
'Morg mu yazıyor ne'
Demeye kalmıyor,
Sırlanıyorsun,
........sırlanıyorsun,
...............sırlanıyorsun! ..?
Bir otopsi masasına uzanmışsın sereserpe;
Yüreğin sıcak ve diri dönencelerde çırpınıyor sanki;
İdrâkinin avuçları çoğalmış olabildiğince,
İzzetinle oynanıyor, gururun ya da şerefinle,
Bir yap-boz serimi bu,
Toz duman belleğinde;
Belki de gerçeküstü bilinçaltı kurgusu,
Takılınca karadul örümceğin ağına
Şu kobra gözbağcısı Hint fakiri hâyalet,
Yalınayak basacak nasırlı parmağına
Ve bu halde beyninde zonkluyor, pes doğrusu,
Kuyruğunu ısıran akrebin paradoksu! ..?
Keşkeler doluşurken perişan dimağına,
Sür manşetten verilen kristal denklemlerin
Çözümsüzlüğe mahkûm sıfır eklemlerinde,
Zorlanıyorsun,
.........zorlanıyorsun,
.................zorlanıyorsun! ..?
Tepegöz bakışlardan umarsız kuluncuna,
Uçsuz bucaksız bir rahmet deryâsından,
Dev dalgalar çarpıyor romatizma eşliğinde
Ve saçların tel tel anten kesiliyor,
Mahşerin bedesten uğultusuna! ..
Bir kuş gagasında taşıyor insanlık utancını...
Uğruna savaştığın yüce değerler huzurunda,
Önce şah damarın çatlıyor, sonra da kılcalların...
Elpençe divan duruyor, adâlet umuyorsun
Ve bir Yargıç edâsıyla kendine soruyorsun:
' Vicdânına ne kadar paksın? ..'
' Vic-dâ-nı-na ne ka-dar pak-sın! ..? '
Edep yerlerini yokluyor bir beyaz gömlekli...
Dehşetle ürperiyor, görüyorsun cismini;
O da ne? Aman Allah’ım! ....
Kaskatısın, paramparça ve çırılçıplaksın! ..?
'Çek elini' demeye dilin dönmüyor;
Öfke yalazı kaplıyor her yanını;
Yüzünde meyyit sarılığı;
Ruhun kızarıyor suskunluğuna,
İlk defa varlığından hicap duyuyor,
Arlanıyorsun,
.......arlanıyorsun,
..............arlanıyorsun! ..?
Onlar,
Yani benzerlerin,
Özünden bildiklerin,
İçlerine avdetle kendisi oldukların,
En cömert tevâzunu zevâle yoruyorlar,
İnkisârına bile pranga vuruyorlar...
'Mermiye kafa çıktı',
'Urgana ümük sıktı',
'Havaya damar bastı' türünden söylemlerle
Canhıraş iletini tersinden okuyorlar...
Daha ne istiyorlar,
Verecek neyin kaldı? ..!
Bu soruya bir cevap olmalı benliğinde! ..?
Yazgınla yüzleşerek huzur bulacak yerde,
Vesveseye kapılan nefsin ruhuna perde! ..
Hayatına kast eden o gayya kuyusunda,
Eridi bir mum gibi dibe vuran irâde...
Olanlar oldu bir kez, dönüş yolu kapalı,
Artık hükmün geçmiyor şu balçık bedene de,
Darlanıyorsun,
.........darlanıyorsun,
.................darlanıyorsun! ..
Ömrünü kayda almış bir görünmez kamera,
Zumluyor niyetleri, bak, gönül odağından! ..
Vakar, şeref tamam da medâr-ı iftihâra,
Cennet kokusu yasak gerçek bir intihâra.
Emânete hıyânet damgasıyla lekeli,
Azâde sandığın ruh cehenneme zümera...
Bu Dünyâ’da hiç bir şey değmezmiş, anlıyorsun,
Halîk’ın ödüncünü hor ve hâkir kılmaya;
Öz canını Rabb’ine şirk koşarak almaya,
Hakkın yoktu, hakkın yok! ..
.....hakkım yok mu, diyorsun? ..!
Öfkelerle dağlanmış pişmanlık boyutunda,
Hiçliğine kahredip boşa sayıklıyorsun! ..
Vicdânını mihenge vuruyor da Mâverâ,
Ateş basıyor bir anda bütün algılarını,
Korlanıyorsun,
.........korlanıyorsun,
..................korlanıyorsun! ..
YUSUF BİLGE
Yusuf BilgeKayıt Tarihi : 25.1.2009 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!