Bir düş sokağı mıydı taş duvarları?
Uzun yaz günlerinin
alaca karanlığında döndüğüm ev...
Gölgesi üzerime düşer duvarların,
bir çocukluk özlemi sinmiş taşlara.
Gece böceklerine salıncak kurulan
gaz lambası,
Uzaklardan duyulan ırmağın uğultusu,
geceyi delen çekirge sesleri...
Gecenin göğsü çatlar usulca,
bir yıldız düşer,
yorgun bir anının üstüne.
Karşı pencerelerden yansıyan
fersiz ışıklar,
dağınık bir oda,
köşede bir, iki kat yatak...
Duvara yaslanmış,
sayıklayan yorgun bir adam.
Birkaç kap kaçak,
taş ocak,
isli bir tencere...
Gece ilerliyor.
Birazdan ay doğacak.
Süt beyaz,
bembeyaz ışığı
ben uyurken
yüzüme vuracak.
Ay, tavan arasından süzülen
bir zaman kırıntısı gibi,
sessizce dokunur yüzüme.
Kurbağalar kalkacak yuvasından,
Sessiz ol çocuk,
uyumalısın uyumalısın,.
Birazdan sabah olacak.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 12.4.2022 20:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!