Birazcık büyüdü, gelişti diye hani,
Bir çiçeği sökersin ya saksıdan —
Daha büyük bir saksıya dikmek için,
Kök salsın diye daha da derine...
Çiçek bilse de bu gerçeği, çaresiz,
Can havliyle hani sarılır ya ellerine...
İşte öyle biçare ellerindeyim, yar.
Ya al, göm beni gönül toprağına;
Gelmeden kış, yağmadan kar —
Bırak, gül vereyim, gülüvereyim seninle.
Ya da... ya da bir damla bile su vermeden,
Söküp at beni, hayattan kopar.
Bir bakışın yeter diriltmeye beni oysa;
Suyum, ekmeğim, aşım gözlerinde var.
Bir damla gözyaşın bile yeter —
Düşse üstüme, can bulurum, yar.
İstemem ne yağmur, ne güneş,
Ne de ılgıt ılgıt esen bir rüzgar...
Belki de en güzeli artık susmak —
Ne kadar anlatsam, o kadar sağır.
Ne kadar yaklaşsam, o kadar uzak.
Ne kadar sevsem, o kadar yasaksın.
Bırak, karanlık kalsın geceler artık...
Yolumuzu göstermeyen güneş, varsın doğmasın.
Ve biliyor musun, bugün benim
Doğum günüm — Ağustos’un biri.
Böyle sımsıcak bir günde bulaşmış
Üzerime dünyanın kiri.
Şimdi, sen de... dünyadaki ilk günüm gibi
Ağlatma — dayanamam ben.
Doğduğum günden beri
Gülümsediğim tek belasın sen.
FEVZİ EMİR YILMAZ
Fevzi Emir YılmazKayıt Tarihi : 16.10.2023 22:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!