Bir Deniz Yolculuğu 3. Köprülü Kanyon

K öprüler vardır farklı medeniyetleri, doğu ile batıyı buluşturan.
Ö yleleri vardır ki, Malabadi misal; sevdalar başlatıp sonlandıran.
P aramparça olmuştur bazıları şimdilerde sadece ismiyle anılan.
R esimlerde kalmıştır bir kısmı da baktıkça eskiye dair yad olunan.
Ü züntülüdür, yıllarca kulak kesildiği şarıltılar altından kuruyup gideni.
L atifelidir, rüzgarlı yarları bir kaç tahta bir kaç arşın iple birleştireni.
Ü mitsizdir, ayakta olsa da bir baraj gölünde sular altına gömüleni.
K alkmış eller, sanki aynadan yansımış bir kesit; “işitme” merasimi.
A ltı üstü beşeriz, var teşbihte bir aymazlık, ey müellif haddine mi!
N izamı bellidir çarh’ın; güzel her şey sanma hep bir renkte mi,
Y ani tatlıdır balda, pekmezde diye karıştırıp yersen balı tahinle
O lmadığını anlarsın o zaman; ne demişler her şey yerli yerine.
N açar olsan da karga konur mu? O da kuştur diye, bülbül yerine.

(Ağustos 2013, Sakarya)