Yıllar önce idi, boş bir zamanımda, ne yapayım derken elime bir kitapçık getçi,
Merakıma sebeb,kitapçığın başlığında Bektaşi fıkraları yazıyordu, bu tür fıkralara-
Epeyce bir kulak aşinalığım vardı, Birkaç sayfa okuduktan sonra şöyle bir takıldım.
Sofi ile Bektaşi kavgasına.kaptırdım kendimi kavganın havasına. Kavga derken
Yanlış anlaşılmasın dövüş deyil canım şakayla karışık ağız dalaşı idi onlarınki.
Sofi: ne haber ne var ne yok lan beynamaz! .
Bektaşi: çok şükür iyim sen nasılsın lan küfrübaz! .
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




Ellerine sağlık,ayrılık tohumları ekenlere ders olsun.Selamlar
Hikayeside baglamasıda çok hoşuma gitti,,,,,Yüreginize saglık hocam.....
Saygılar
şimdi gülüyorum,beş sene sonra aklıma gelsin yine gülerim..:)) benden daha çok gülecek dostlarım var onlarada okutacağım..bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim..saygılar
Hakkını helal et hocam.....
Sabiha Rana
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta