Bir sabah,
ışık suya değdiğinde,
gökyüzü yürür gibi geçerken dalların arasından,
bir at hızlanır içimde…
Ne gem kabul eder
ne yön.
Gözleriyle büyütür göğü
ve rüzgârla konuşur
bana sormadan.
Gecenin en uykusuz yerinde
bir tebessüm dolaşır geçmişten,
bir bakış düşer
unutulmuş bir yazın alnına.
Gölge silinir,
ama sesi kalır yağmurun
ve ben,
hiç olmamış bir mevsimi hatırlarım.
Söz geçmez artık hiçbir şeye.
Ateş yorulur
ve susar.
Yenilgiler sessizce soylulaşır,
çünkü ses vermeyen aşklar
kendini ancak o sessizlikte anlatır.
Bir dönemeç çöker sabaha,
ve su yola çıkar
kendi adını bile unutarak.
Eğer bir iz bırakmışsa dudakların
bir sabahın buğusunda.
Bir kuş,
kendi küllerinden doğabilir yeniden.
Ama kimse bilmez
yangının yönünü.
Yürek kendi yangınını
söyler kendine.
Ve geceye yeniden düşerken
bir aşk takılır turnanın kanadına,
bir deniz,
kendi kıyısından vazgeçer.
Kayıt Tarihi : 29.9.2025 11:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!