Bin yıllık ölüm
Avuçların açılınca, rüzgarla koşan bir kısrak artık her zerrem
Nereye karışır nereye akarım nerede kalır ahım bilmem
Saçlarımı dökerim omuzlarımdan, parmakların sıkar boğumlarını kanatır
Ben üstümde ince bir sızıyla kendimden geçer de bir daha dönmem
Bakışlarım kalkmaz bir daha göğe, bin yıllık yük altında kalır
Ala gözlü nazlı dilber
Sen d(e) olasın benim gibi
Zülfün dökük boynun bükük
Sen d(e) olasın benim gibi
Bahçende güller bitmesin
Devamını Oku
Sen d(e) olasın benim gibi
Zülfün dökük boynun bükük
Sen d(e) olasın benim gibi
Bahçende güller bitmesin



Şiir demek, şuur, mana, hikmet ve hakikat ve de marifetin meczedilerek, manzum bir kalıba sokulup cümle müştak ve muhtaçlara arz edilmesi demektir Almira hanım. Sizin bu yazdığınız uzun yazıda bazı hikmetli/manalı kelamlar bulunsa da neticede bir mana bütünlüğü hasıl olmamış. Ayrıca, günümüzde bin yıl yaşamak söz konusu olmadığı için, şiire yalan da karışmış. Dahası: Allah'ın 99 ismi içerisinde "Tanrı" diye bir ismi olmamasına rağmen siz ona bir put ismi olan bu adla hitap etmişsiniz ki bu da ayrı bir hatadır. Yani, bu uzun yazınızda bir şiirde olması gereken pek çok şeyi bulamadım vesselam.
Daha güzel şiirlerde buluşmak ümidiyle hayırlı çalışmalar dilerim.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta