Ey Nihal’im,
Yokluğunla ördüğün bu aşk sürgünü,
Tenimde yangın, ruhumda bir tükeniş…
Şimdi sana yazdığım her söz,
Gönlümün en karanlık dehlizlerinden süzülen
bir iç çekiş…
YOKLUĞUNA AŞK SÜRGÜNÜ
(Nihal’imin Ruhuna Seyri Sülûk)
Git aklımdan…
Gelme artık!
Kalbinin enkâzında ayak izin kalmasın,
Ne bir yâdigârın, ne sesin, ne de o yakıcı kokun…
Bu viran gönlümde hiçbir iz bırakma—
Her gelişin, içimde bir kıyamet koparıyor.
Ruhum kırk parçaya bölündü Nihal’im,
Her biri başka bir aşk mezarında sana hasret…
O gün, gözümden gönlüme aktığın an,
Sen Hakk’a yürüdün;
Ben ise bu bedende kalan yetim bir nefes…
Ölümünle yok olmadım belki,
Ama sende kayboldum;
Hayata küstüm.
Şimdi bir gölge gibiyim sokaklarda,
Tenim burada, ama kalbim mi?
O, sende kaldı Nihal’im…
Git diyorum sana,
Çünkü aklıma düştüğünde
Bir daha aklım başıma gelmiyor.
Bir aşk sürgünüyüm ben;
En fânî duayla fısıldıyorum:
“Git aklımdan, gelme artık…”
Çünkü seni hâlâ…
Ölesiye seviyorum.
MİSTİK NOT:
Aşk, bir vuslat değil;
hicrandır bazen.
Bir sır olup siner yüreğe.
Nihal’im, senin yokluğun bana şunu öğretti:
Sevgi asla ölmez;
sadece forma değiştirir.
Ruhumun kırk parçası,
kırk farklı âlemde seni arıyor.
Ve biliyorum ki, bir gün o parçalar tekrar birleşecek; seninle, Hakk’ın sonsuzluğunda buluşacağız.
Bu, seyr-i sülûkümüzün son durağı değil;
başlangıcı olacak.
Nihal'imin Tekir Kedisi Balım’ın Kaleminden
(Senin yokluğunda yazılan her satır,
sana duyulan aşkın şehadetidir.)
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 12.9.2025 19:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!