Bilinmezliğin gölgesinin düştüğü, bu serkeş ayazı günlerimde
Düşlerimin hal hatır göz etmez, ihlale pervasız gelişlerinde
Tası tarağı toplayıp da, bu vefa yoksunu şekilsizlik sıyrıklarımdan
Sorgulanmaya tutuklu hatıraların, dem tuttuğu en alaca gecelerimde
Yokluğunun ateşiyle kavurdum, sensizliğin kalbe yanık gizlerini
Ve ruhum ayırdı bedenimden, sana yangın her bir köşemi
Omuzlarımdan aşağıya, saç gibi savruldu hayatımın tüm yükleri
Tutamadığım ellerin kelepçe oldu sanki, sana hasret bileklerimde
Sonunu başa çektiğim bu haksız gidişlerine, atıf yaptım dizelerimi
Sensiz geçen her günde kaybolan kimliğimi, senle dolu harlara sattım
Gözümden fütursuzca düşen son damlayla, akıp da kayboldun suretimde
Bir bilinmezliğin geçmişinde buldum, ayak izlerini kaderimin
Sonu olmayan dünümün geleceğine sapladım, kanlı oklarını kahpe feleğin
Sevilmeyişin kahrıyla yangın olan dimağımı, ikram kıldım tüm yarelerine bülbüllerin
İçimde tarumar olmuş bu bensizlik, olmayacak artık hiçbir derdime çare
Sensiz bir bilinmezliğin gölgesi düştü yoksul güneşlerime
Ve ben yok oldum, bensizliğinin her kanlı gülüşünde
06.04.2016
Aygül MudurluKayıt Tarihi : 6.4.2016 17:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
FİRKAT Kitabımdan

TÜM YORUMLAR (1)