Sılada çöl sıcağında,
Dudaklarım kuruyunca,
Gözlerimden katre katre,
Akan yaşlar, sele dönüştü.
İkimizin şehrinde,
Her kes dört mevsimlerden,
Birini sever de,
O ve ben,
Kış mevsimini severiz.
Çünkü
Hayallerimiz güçlüdür.
Aşkınla sarhoş olmuş, benliğimi,
Mey kadehlerinde, örseler oldum.
Cehennemden korkan düşüncelerimi,
Günahın tadında, unutturur oldum.
Ölümsüz aşk var mıdır?
Masam hazır.
Rakı, balık, roka,
Bir noksanım,
Mum, tükenmiş işte
Vay be! Işıksız kaldım.
Gözlerim yaşlı bakardı.
Amma asla umutsuzluğa bakmazdı!
Yakamozlar gibi parlardı.
Her şeye güzel bakardı.
Bir senin gözlerine bakamazdı.
Yüreğimin gizini verecek diye utanırdı.
Sanma ki seni çoktan unuttum.
Unutmaya çalışdıkça,
Hep aklımda, benliğimde,
Dolaşıp duruyorsun...
Bir yasak aşk senaryosu yaz,
Hazırım baş rolde,
Günah keçisi olmaya!
Bir sevda türküsü söyle,
Hazırım kara toprakta,
Yalan aşklar, beni yorar.
Sahte aşıklar, beni oyalar.
Hiç vaktim yok! O kadar.
Uyanınca, unutulacak rüya hiç değilim...
Sana dokunmak!
Şubat'ta yanmak,
Ağustos'ta üşümek,
Eylül'de yanıp, donmak,
Nisan'da ilkbahara dem vurmak,
Hiç durmadan, vuslata ermek için,
Benim güzel lalem!
Kırmızı lale,
Beyaz lale,
Pembe lale vardır.
Renk renk, laleler vardır.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!