Bilen Bilir
Tuhaf gelebilir hırçınlığım;
suya köprü kurdum bir zaman,
burmalı musluklara dayadım susuzluğumu.
Beni en iyi, gözleri yeşile çalanlar bilir.
Kah o yan kah bu yan;
gören tutarsız sanır beni.
Küllerimden doğmasam da,
küllerime gül ekmişliğim var.
Ayaksız kalmışlıkta canana koşar adım gidişlerim.
Beni en iyi, aşkı parçalanmışlar bilir.
Direk söylesem ne yazar?
Dolaylı anlatsam ne değişir?
Varılacak noktaya varırım uzun uzadıya.
Kesip atmak en kolayı, kesip atmayı da bilirim.
Beni en çok, kesip attıklarım bilir.
Aşk elbette güzeldir,
yaşadık güzelliğini evelallah.
Beter olan saplanıp kalmakmış,
onun da dersini aldık bir zaman.
Beni en çok, benden gidenler bilir.
Karanlık kuyulara indik, ışıksız,
kıvılcım çıkarmak için etimizi sürttük.
Acıyan yanlarımızı sakladık.
Beni en iyi, acıyı bal eylemişler bilir.
Mahalle kahvesinde yudumlanan çaydır hayat;
konu komşu kızına yazılmış sevda mektupları.
Aşkı belki öğrendik,
hasreti bize Nazım Usta öğretti.
Beni en çok, hasret çekenler bilir.
Her giden ardında bir kalanı bırakır.
Yoksa asıl giden geride kalandır?
İdam sehpalarında inancını haykırmaksa mesele,
bunu en iyi Erdallar, Denizler bilir.
Kayıt Tarihi : 28.1.2010 12:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!