Güneşi perdeleyenler
O büyük taksimlerle
Büyük ellerinde
Paketleme zahmetinde dahi bulunmadıkları
O büyük hayalleri
Bizimlermis ezelden beridir gibi
Bir kelime her şeyi değiştirir
Dudaklarından çıkacak o kıvılcım
Bir yangina bedeldir
Alevler etrafını sarmışken o
Dokunamayacağın kadar yabancı
Senin olamayacak kadar güzeldir
Uçup gittiler
Ormanın neşe dağıtıcıları
Yuvalarının olduğu ağacın altına oturduğumda
Nereye gittiklerini bir onlar bir de Tanrı bilir
Nicedir ev sahipliği yapıyorum elemlerime
Hasret , hüzün, acı ve keder
Çalıyor kapımı peşi sıra her gece
Oysa ben ölümü bekliyorum...
Özgürsün
Hoşçakal demene gerek yok
Özgürsün
Arkanı dön ve uzaklaş
Özgürsün
Ne sarıl ne de vedalaş
Umudu kırbaçladılar
Tüm ışıklar yanıyordu üstelik
Karanlık bir yelken
Kapalı duruyordu
Rüzgar yoktu şimdilik
Düşleri tirpanladilar
İkiye bölündü kalbim
Sevgiden bir çitle
Bir tarafı Eylül karası
Diğeri Haziran sıcağı
Yaşama sevincim
Ve Ondan kalan notlar
bir akşam
Yine sarhoşum
Yine mutsuz
Yine umutsuz
Yine sensiz
Bir tek şiirim var
Ölenin arkasında bıraktığı
bir çift ayakkabı gibi
Kapının önünde duruyorum
Ağıtlar yükselirken yüreğimden
Ben susuyorum
Buyur edilmeyen her günah
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!