Beyitlerden Bir Demet Şiiri - Tahsin Koç

Tahsin Koç
1202

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Beyitlerden Bir Demet

Bir tutmak isterim, aklın elçeğinden
Kim mana süzmüş, aklın ölçeğinden

Sana derim, ey kuru ve boş kafa
Asla bakma, boş söze aldanma lafa

Benim derdim, bu yalan dünya değildir
Bir bilen bilir ahreti, bunu söyleyen ehildir

Sen kafanda, nizam’at verirsin dünyaya
Hiç düşündün mü, adil mi’dir atlı ile yaya

Senin kurduğun dünya, örümcek ağıdır
Benimki ise, ol cennette o gufran bağıdır

Ebedi yurt ararım, ulu yurtlar bölgesinde
Hiç alın teri, kutsal olur mu ağaç gölgesinde

Ben hep seni ararım, Allah Allah diyerek
Hiç bulunurmu senin yolun, haram yiyerek

Ağlamakla yol bitmez, yürümekle yol biter
Eğer bir tarlaya ektin ise, orada gül biter

Ben ağlarım hep, artan işleyen günahıma
O anı düşünüce, yalvarırım şahlar şahına

Canım sıkılınca durmadan, akşamları gezerim
Bir imalı söz duysam, ondan mana sezerim

Ey! Gafil ağla dur, o kirlenen kalbine
Her zaman söz söyleme, elin garbine

Benden akan yağmur değil; Göz Yaşı’dır
İnsanoğlu yalnız yaşar, sanki dağ başıdır

Beni her zaman isterim, cennetten bahçeler
Bu dünya sizin olsun, birde o demetli akçeler

İnsanoğlu; hem saf geçinir hem arif
Akıllı insana, tarikat yolunu etme tarif

Senin yolun eğer; Allah giden yolu ise
Muhakkak kalbin döner bir gün munise

Sen ağla ki; kalbe gözden su gitsin yanmasın
Her an kalbin; Allah’ı ansın şeytanı anmasın

Ey! İnsanoğlu boş durma, bul kendine meşgale
Yoksa kalbin olur, savunmasız top yiyen bir kale

Ben hep dua ederim, gece gündüz Allaha
Tahsin uyan bir çevreye bak, aç gözünü raha

Yeniden dünyaya gelsem, günahsız bir kul olmak isterim
İslam’da keşkenin yeri yok, Allahtan ben affımı isterim

Hani Söz vermiştik, Allaha ruhlar âleminde
Gittik çamura battık, kirlendik kaldık zulümde

Bu dünya ya bak, hep kalmıştır zalimlerin eseri
Mümin olan insanların, o dünyadadır zaferi

Kalbini doğru tut, doğru yaşa bu dünyada
Orada öyle uyanırsın, sanki gerçek hülyada

Öyle bir gençlik yetiştiriyor, televizyon internet
Kendine hayrı yok, bu vatana eder ihanet

Ey! Aydın geçinen, televizyon şaklabanları
Kendi nefsinizi düşünüp, buldunuz kaltabanları

Bir düşünün insanlık adına, ne verdiniz gençlere
Ahlakı bozmak için yatmışsınız, her türlü sipere

Ahlaksızlığın her türlüsü, yayılıyor akan irin gibi
Elbette bu yayılıp bulaşacak, gençlere girip gibi

Ben utanır oldum, televizyonda program seyretmekten
Artık gına geldim, öfkeden kendimi kayıp etmekten

Bir de “Rütük” kurmuşlar, denetim için bunları
Bilemiyorum nasıl görmüyor, o ahlaksız sütunları

Ahlaksızlığa harcanan paralar, olup tur sel gibi
Bütün ahlakımızı, kemirip götürüyor yel gibi

Biz nasıl kuracağız, bu dünyada o ahlaklı düzeni
Lanet olsun, bu ahlaksızlıkla Müslüman üzeni

Bütün reklâmda oyunda, dertleri hep uçkurdur
Böyle yaşayan toplumun, elbette sonu çukurdur

Ey! Ehli vatan erleri, tüm kalbimizle dua edelim Allaha
Belki yarın belki yarından yakın, kavuşuruz felaha

Can yanıyor köz üste, közden duman çıkmıyor
Öyle bir zaman ki, ağlıyorum gözden yaş çıkmıyor

Eskiden bir ben vardı, birde bedenden içeri
Şimdi benliğimi kemiriyor, içeri hem dışarı

Bu gençliğe ne verdik, ne istiyoruz be gafil
Kurduğunuz düzenle, etini milleti ser sefil

Baba evladı tanımıyor, evlat ise maskarada
Konuştuğu diller garip, yaşar ayrı kara’da

Kültürümüz bozuk, yaşamaz öz dillerimiz
Hep Frenk olmuş, açmaz solmuş güllerimiz

Bu küresel dünyada, kültürümüz kollanmalı
Dil kurumu erken davranıp, buna karşılık bulmalı

Dilini kaybeden milletler, kaybeder milliyetini
Sonra arasan bulamazsın, halkın illiyetini

Ey! Millet çalış çabala, gelecekte kayıp etme lisanını
Lisanını kaybeden milletler kaybeder vatanını

Bu vatan dediğin, kültürünle anlaştığın coğrafyadır
Gidip tarihte baksana, yaşayanların sonu etnografyadır

Tarihten ders almayan milletlere, tekerrür etmiş tarih
Böyle yaşayan milletin geleceği, kötüdür bu iş sarih

Akıllı yaşayan milletler, tarih yazmaz tarih yazdırır
Tarihten ders almayan milletler, yarayı azdırır

Bir insan yetiştirirken, Allaha kull olduğunu unutturulmamalı
Her şey veririm deme; yalanı, yanlışı, bilmemeli yutturulmamalı

İki yüz yıldır medeni diye takılmışız, Avrupa’nı peşine
Avrupa kendi milletine ne verdi ki, uğraşmayın boşuna

Sanayi, Ekonomi, Lüks Hayat artık karın doyurmuyor
Bütün milletler huzur arıyor, artık pek benliğin sormuyor

Hürriyet, demokrasi diye Müslümanları kana boğdular
Onlarda illiyet yok, anne belli, baba belirsiz, hep piç doğdular

Ey! Müslüman sen ağla, geriye dön bir bak yüzyıllık geçen tarihe
Müslüman devletler birebiriyle düşman oldu, Hirıstıyanla dost niye

Aklınızı başınıza alın çeki düzen verin; Müslüman kardeşine
Böyle giderse Hıristiyan ve Yahudi çok kan kusturacak kardeşime

Ankara- 15.11.2009

Tahsin Koç
Kayıt Tarihi : 26.5.2011 13:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tahsin Koç