insanı acabalar mı daha çok bitirir
yoksa keşkeler mi
yaşadıkları mı daha çok ağlatır
yoksa yaşayamadıkları mı
kanamıyorsa kalp dediğin
zannetme ki yoktur yarası
özde olur yara dediğin
kan sadece cabası
aşktır kalp dediğin
Bir kez gül berceste gülüşün içimi yaksın
zehir misali damarlarımdan süzülüp aksın
bir kez bak nazende bakışın içimi yaksın
yağmur misali yanaklarımdan süzülüp aksın
Sana haykıramadığım bir aşk var içimde
Sustuğum sustukça eridiğim
Anlatamadığım bir susamışlık var içimde
Eşsiz bir özlem söyleyemediğim
Dökülse kelimeler bir dudağımdan
Ulaşsa sesim bir yanağından kulağına
Gülüşün nasıl bir şey sen söyle
şafak vakti doğan güneş desem az
akıp giden berrak nehirler desem az
tan vakti yüzen yakamoz desem az
uçsuz bucaksız okyanuslar desem az
Ağlayasım var imkan-sızım
hıçkıra hıçkıra ağlayasım
boynuna sarılıp
kokunu çeke çeke ağlayasım
Saçların uçsuz bir nehir
dökülse içine derman olur zehir
gözlerin sonsuz bir seyir
baktıkça içinde kaybolasım gelir
Güzelliğin yıllanmış bir şarap
Bir gün bitecek bu oyun
oynanacak son perde
başlayacak bana zulüm
kurulacak zindan her yerde
vuslat olacaksa meydanı mahşerde
yıkılsın dünya her zerrede
Olurda yalnız hissettiğin bir anında ürperirsen apansız
ne olur korkma
bilki yalnızlığına yarenlik etmeye gelmişimdir
Bir gün avcun ısınırsa amansızca zamansız
ne bu diye düşünme
Son görüşümde o gülüşü o akışı
başlayacak ömrümün bitmez kışı
sensiz geçecek olsa da ömrümün her yaşı
yalnız bırakmayacak iki damla gözyaşı
| | | |
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!