Nefesi öksürüyor, el yordamıyla bulduğum kayıp düş atımlarının.
Hüzün kokuşlu bir kaktüsün iliklerime batan susuzluğu, gövdeme yaslıyor başını.
Siren sesleri tuzak gibi patlıyor,
Endamını soyunan zavallı çınarların üşüyen dallarına.
Aslında hakettiğim bir trajedinin,
Hariçten gazelini okuyorum sil baştan.
Birazdan basılırım zabıtalarca...
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;