Benim babama olan kırgınlığım küçüklüğümden geliyor. Önceden her şey bana tozpembe görünürdü, sonra yaş aldıkça annemin gözlerindeki hüznün sebebini öğrendim. İçimde hiç istemediğim bir kırgınlık oluştu babama karşı. Normalde iyi anlaştığımız zamanlar oldu, ama sonra bir şeyler değişti. O beni duymadı, ben onu… Evde kavgalar başladı. Babam alkol içip eve geç saatlerde gelirdi. Eve gelir, susmaz, bazen anneme bağırırdı. Ben annemi savununca bana da kızardı. Küçücük sebeplerden koca bir kavga çıkarır, sonra kafayı vurup yatar, sabaha hiçbir şey hatırlamazdı.
Ben babam gibi birine âşık olmaktan hep korkardım. Ama sonra bir baktım ki aynı babam gibi birine âşık olmuşum. İnsan, ne eksikse hep onu özlüyor galiba. Bizim hiçbir şeyimiz eksik olmadı, ama zor zamanlarda birbirimize destek olmak yerine birbirimizden uzaklaştığımızı fark ettim. Annem saatlerce babamın yolunu gözlüyor… “Neden?” diye soruyorum kendi kendime. Neden bir insan bir kadına bunları yaşatır? Erkek olmak özgürlükse, her şeyi yapabilme yetkisi veriyorsa, ben böyle adamlığa başlarım.
Annemin gözünde hep gördüm o suskunluğu. Bana yansıtmıyor ama içinde sustukça boğuluyor. Ben de kimseye anlatamıyorum. Anneme anlatsam üzülür, ona dayanamam. Çoğu zaman içimdekileri yazarak susturdum kendimi. Bazen dışarıda baba-kız ilişkilerine bakıp özeniyorum. Onlar babalarıyla dertlerini paylaşırken ben babama bir şey anlatamıyorum. En ufak bir konuda “Sen de çalış, ne duruyorsun?” diyor. Evde kendimi rahat hissedemiyorum. Babamdır diyorum, atamdır sonuçta. Ona kızmak istiyorum, “Neden bizi anlamıyorsun?” demek istiyorum. Ama sadece susup yazıyorum.
Aşktı o! Beni durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen
Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta