Üç gün önce Diyarbakır da patlayan bomba; insanca yaşamaya indirilmiş, en büyük darbelerden biriydi. Sonuncusu da olmayacak; bizler böyle, insan gibi yaşamayı öğrenmedikçe. İdealler bir şeyler yapmak, bir şeyleri yaşatmak için filizlenir ve yeşertilir. Eğer biz, o yolda ilerlerken kan döküp, can yakıyorsak, zaten o filizler çoktan kurumuş olacak.
İşte terör denen melanet, güzel ümitlerin yok edildiği o noktada, karşımıza çıkıyor ve bitmek bilmeyen bir kâbus oluyor. Hem kendini, hem etrafını kemiren bu canavar, uzun bir süre; bir taneleri alıp, götürüyor. Babasının mezarı başında, ağlayan küçük kızın feryadı gibi. Benim babam, BİR TANE……
6.OCAK 2008-01-09 İSTANBUL
BENİM BABAM BİR TANE
Henüz on üç, on dört yaşında,
Bir kız çocuğu, mezarın başında.
Gözyaşı düşüyor, babanın toprağına.
Küçücük yüreği yangınlar içinde.
Sevmeden, ağlamayı öğrettiler en acı biçimde.
Bir dershane çıkışı, onu bekleyen babası,
Teröre kurban gitmiş, en acımasız şekilde.
Sıkılmış yumrukları, bir avuç toprak içinde.
Babam, benim babam bir tane!
Sana söz veriyorum, günün birinde bende,
Okuyup adam olacağım, kötülüğe karşı duracağım.
Senin adını hep yaşatacağım, çevremde ve yüreğimde
Ve bedeni dayanamayıp, düşüyor öylece.
Adın neydi unuttum, kızma bana canım.
Babalar günü kutlu olsun, bir tane babanın!
Ve babası şehit olan, tüm kızlarımızın.
4.HAZİRAN. 2008 İSTANBUL
Kayıt Tarihi : 13.6.2008 23:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
herkesin babası bir tane. babalara saygıyla.

kıymetli babalara rahmet, çocuklarına sabır
selamet dilerim. SEVGİLERİMLE.
İNCİ GERMENLİLER
Bana bir masal analat baba
Bana bir masal anlat baba
İçinde denizi, martıları olsun,
Güneşi ve balıklarıda bulunsun
Adı da İstanbul olsun baba, İstanbul! .
Bana bir masal anlat baba! ..
İçinde yedi tepesi bulunsun..
Her tepesinde bir Galata kulesi,
Süleymaniyesi, minaresi,kız kuleside olsun.
Bana bir masal anlat baba,
İçinde bogaziçi, halici bulunsun;
Boğaziçinden Üsküdar'a, bebeğe,
Süzülüp giden vapurları olsun.
Anlat baba, anlat! ...
Eminönü'nden,karaköy'den kalksın vapurlar...
Kadıköyden,haydarpaşadan üsküdara uğrasın...
Çengelköy den, kuzguncuk'tan sonra,
Boğaziçinden dolaşıp kavaklara ulaşsın.
Bana bir masal anlat baba,
İçinde yeni camii,ve zarif güvercinleri,
Onlar için mısır satan kadınları,
Taşlarında çorap, mendil satanları,
Baharat kokan mısır çarsısı olsun.
Bittimi baba! .. bittimi? ...
Güneş sarayburnun'dan gittimi? ...
Sultanahmet'in, süleymaniye'nin
Sülietler'i belirdi mi baba?
Neden baba neden! ... bu çılgın manzara?
Bu şehir baba! . bu şehir! . yoksa çıldırdımı? ....
Sağol baba sağol, artık dalabirim:
Rüyalarımda olacak,
Padişah da, saltanat kayığı da;
Bu şehri İstanbul baba,
Tepeden tırnağa sarhoş;
Çılgın'ca koşuşturur insanları,
Hele varoşları baba? sanki bir anadolu,
Ne anlaşılmaz bir şehir bu, baba! ...
Her yanı sihir dolu, giz dolu.
'25 kasım 2007 Maltepe / İst. Kemal Polat'
Kemal Polat
-------------------O küçük ve can kızımız artık 'Bana bir masal anlat Baba' diyemeyecek. Onun babasızlık acısını yüreklerimizin derinliklerinden, senin duyduğun gibi
duydum Perihan hanım. Siz, güzel şiirinizde nedenli hüzünlü ve coşkulu anlatmışsınız babasızlığı.
65 yıl öncresini yaşadım sanki. Babasızlığın ne denli bir acı olduğunu hep hissederim zaman, zaman.
Bir şiirimle paylaşmak istedim, bu duyarlığı.
Saygılar, selamlar, başarılar kardeşim.
KEMAL POLAT
büyük badireleri seninle geçtik baba
ektik iyilikleri güzellik biçtik baba
sadece bir gün değil her gün babalar günü
TÜM YORUMLAR (3)