Âdem ile Havva arasında cennette başladım
Allah yolunda Kâbe’de kulla şeytan taşladım
Bazen kurak gönülde bazen ulamada kışladım
İşte ben oyum, benim adım aşk.
Ferhat’a yıllarca azimle dağlar deldirdim
Süleyman’a Belkıs’ın yoluna güller serdirdim
Çobana bey kızı sevdirip zindanlara girdirdim
İşte ben oyum, benim adım aşk.
Leyla yüzünden Mecnun’u çöllere ben düşürdüm
Züleyha’nın gönlünde Yusuf oldum, aşkını taşırdım
Bazen de güzel ile çirkini evlendirmeyi başardım
İşte ben oyum, benim adım aşk.
Yanılıp da düşme benim yüzümden bir zalim eline
Kilit vururlar benim yüzümden şakıyan diline
Sustururlar bülbülü, konmaz kapındaki gülüne
Sende beni kötü bilirsin, benim adım aşk.
Pir Sultan’ın gönlüne düşüp diyar diyar gezdirmedim mi?
Yunusa gece gündüz beyit beyit şiirler yazdırmadım mı?
Sevgilisinin suretini insanın vücuduna iğne ile çizdirmedim mi?
İnsanın yüreğine düşüp kendi mezarımı kazdırmadım mı?
İşte ben oyum, benim adım aşk.
Benim adıma ne şiirler ne türküler yakılmadı mı?
Adımı mutluluk koyup ne takılar takılmadı mı?
Benim yüzümden nice yuvalar yıkılmadı mı?
Gönüllerine düştüğüm Aslı ile Kerem yakılmadı mı?
İşte ben oyum, benim adım aşk.
Bazen karşılıksız oldum, bazen karşılık buldurdum
İki gönüle düşüp kardeşi kardeşe vurdurdum
Akşemsettin’i gittiği yoldan zincirle ben döndürdüm
İşte ben oyum, benim adım aşk.
İnsanın yüreğine düşersem benzini soldururum
İstersem güldürürüm istersem acıyla öldürürüm
Aklını deli divane eder, sürüm sürüm süründürürüm
İşte ben oyum, benim adım aşk.
Kayıt Tarihi : 8.4.2023 23:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!