Bir kaçış için baktım etrafa
Her yer dört duvar...
Duvarda kan izleri,
Baktım yüreğim ellerimde...
Ellerimden kan damlar.
Duvarda iniltiler, duvarda göz yaşları...
Karanlıkların derinlerinde bir ışık arayan mı var?
Ne bir ışık aydınlatır bu yüreği ne de güneşin kendisi...
Çok mu uzaktır ölüm meleği? ..
Sızılarla kaplı her yer
İniltiler çıldırtıe benliğimi.
Tıkarım kulaklarımı yüreğim duyar.
Çıkardım artık yüreğimi duyacak ne var?
Yıkılsın duvarlar, bu yürek taşa gelsin.
Dilekler çakıllarda kazınnmış kızacak ne var?
Sanrılarda doğar sancılar
Peki ortada ne var?
Gök yarıldı...
İzlerinde üç kızlar var.
Gök kara, yer kara, ruhum kapkara...
Bir tek gökte üç kızları anlatan yıldızlar var.
Bir kara olmayan okyanusta salınıp duruyorum.
Bir kara umudu bile olmayan mecburiyete mahkum.
Ve ben, bana mecburum...
Diyebilsem elveda... (neye elveda, niçin elveda keşke bilebilseydim!)
Bir müziğin namelerinde sızlar her şey
Ve hayat kayıp giderken ellerinden, söyle ne var iz bırakan
Yüreğimdeki tırnek izlerinden başka...
Her şeye elveda demek istiyor benliğim,
Peki beni tutan ne var? ...
Kayıt Tarihi : 20.12.2009 00:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!