Her yanı oyuk
İçi kan ve kırıklarla dolu oyuk
Yaprağındaki renk tüfek rengi soluk
Dallarında kargalar konuk
Devletin kollarında boyunluk
Cıvıldadı kargalar batı müziği eşliğinde
Kanlanıyor siyahlar
Beyaza çalınmış silahlar
Kalplerimiz morarıyor morglarda
İğneleniyor yaprakları birlik ağacının
''istanbul'da kudüs'ü görüyorum''
gökyüzü Kubbetüs sahra
altında sütunlar dökülüyor denize
deniz coşkudan dalga dalga beşerlik sahiline
İstanbul'da insanlar laleler gibi renk renk
Işık titredi, yarıldı ikiye
Kudüs ve aşk diye
Kalemden bir tüfekle çizdiler cepheyi
Silahsızları siyahlar cephesinde
Kılıcımız aksanı yere sapladığı tek minaresi
Bir mühür vuruldu sol köşeye
Karalandı kalpler kara bir el ile
“özgür bir esirsin sen “bunu iyi belle
Parmaklıklar uçurum,haykırmak istediğinde
Hapsoldum uzayın derinliğine
sessizlik orucu, sokaklarda kilit
yer yer yapraklarda kızıllık belirtisi
gökyüzü batarken güneşler, ayna
ağaç köklerinden yükselen
şerbet yudumlamış, şerefli ruhlara
Vefa ,şimdi kitaplarda kurutulmuş kahve lekesi
Vücumuzda zamansız beliren göz feri
Demiri paslandıran tahammül meselesi
Denizlerden sonsuzluğa yuvarlanan gemi
Varsa şu mısraların hatrı,
gelmesin geri...
…İki yabancıyız…
evin en tenha köşesinde
bağırıyoruz tüm umutlarla birbirimize
sesimizi duyan var mı?
…uçurumlarda…
Her yanımız oyuk oyuk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!