Ben vatan hainiysem eğer,
gökyüzüne bakarken düşünmüşümdür bunu.
Çünkü gökte bir kuş eksilirken,
toprakta bir çocuk ağlıyordu.
Ben vatan hainiysem eğer,
aç kalan işçinin,
donmuş bir madencinin
üşüyen ellerinde yakalandım bu suça.
Ben vatan hainiysem eğer,
çünkü sevdim bu toprağı,
ama susmadım adaletsizliğe.
Bağırdım:
“Bu memleket bizim,
yalnız saraylara değil,
kuru ekmeğe gözyaşı dökenlere de ait!”
Ben duydum:
Mezar taşında bir annenin çığlığını,
bir babanın utancını boş cüzdanında saklayan düzeni...
Ve sustuğum her an,
Ülkem daha çok kan ağladı.
Ben vatan hainiysem eğer,
gömleği ter kokan ustayı sevdiğimdendir,
ağaçların altında kitap okuyan çocuğu
ve yoksulluktan ellerini üşüyen ihtiyarı.
Ben vatan hainiysem,
çünkü göz göre göre yanlışa susmadım,
dudağı kurumuş köylüye,
bir torba kömürle kandırılan kente
"Hayır!" dedim.
Ben dedim ki:
Vatan, yaşanılan bir kara parçası değildir sadece,
Vatan, geceleri aç yatan çocuğun uykusudur,
Vatan, elleri nasırlıların duasıdır,
Vatan, adaletle kurulmuş sofradır herkese.
Ben vatan hainiysem eğer,
çünkü gözüm yoktu ne rütbede,
ne parmakla gösterilen mevkide,
ben yalnızca,
bu topraklarda eşit doğan güneşi,
herkes için istedim.
Ben vatan hainiysem,
halkımı aşk ile sevdim,
zengin, memur, işçinin değil yalnız,
açlıktan titreyen çocukların yarınını düşledim.
Vatan hainiysem,
çünkü barışı istedim,
askerlerin evine dönmesini,
mezar taşlarının çoğalmamasını.
Ben vatan hainiysem eğer,
bu kalemden dökülen her kelime delildir.
Şiirlerimde sancı varsa,
bil ki o sancı,
bir halkın yaşanmamış özgürlüğündendir.
Ve gün gelir,
gerçek hainlerini yazacak bu millet;
halkı unutanları,
koltuk için vatan satanları…
Ben o gün,
bir köy okulunun yıkık duvarında
adımı çocuklar boyasın diye bırakacağım.
Ve bil ki memleketi en çok sevenler,
en çok suçlananlardır.
Ben vatan hainiysem eğer…
Vatanımı sevdiğim için,
bu suçtan gurur duyarım.
Kayıt Tarihi : 20.6.2025 12:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirimi, Nazım Hikmet'in yüreğinden dökülen o büyük ve sarsıcı kelimelere, "Vatan Haini" adlı o unutulmaz dizelerine ithaf ediyorum. Çünkü bazen bir şiir, yalnızca kelimelerden ibaret değildir. Bazen bir şiir, bir vicdanın haykırışı, bir kalbin isyanı, bir insanın susarak anlattığı her şeyin sesi olur. Ben de yazarken hissettim bunu. İçimde büyüyen sessiz öfkeyi, yarım kalmış hayalleri, görmezden gelinmiş acıları kelimelere dökerken, Nazım'ın dizeleri yankılandı içimde: "Ben vatan hainiysem eğer, vatanperverliğin şanlı çığlığına bakın bir de..." O, kendi halkı için kalemiyle savaş verdi. Ben de bu şiirle, kendi iç savaşımdan bir parça sundum. Bir çocuğun açlığına, bir annenin gözyaşına, bir işçinin nasırlı ellerine ses olmak istedim. Çünkü bazı yaralar gösterilmeden iyileşmez. Bu şiir; susanlara, susturulanlara, yanlış anlaşılanlara, “hain” denilerek dışlananlara bir ağıt belki. Ama aynı zamanda bir umuttur da. Çünkü her kelimede hâlâ insan kalabilmenin sancısı var. Ve hâlâ umut var, şiirin içinde bir yerlerde. Nazım Hikmet’in izinden, Bir damla gözyaşı, bir tutam umut ve bolca cesaretle...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!