Ben bu geceyi yine sana ayırdım.
Kadehi değil, seni kaldırdım dudaklarıma.
Yine seninle başladım içmeye
ve seninle yandım ilk yudumda.
Bir sigara yaktım,
dumanı senin kokundu sanki.
Kirpiklerime asılmış bütün anılar,
bütün ayrılıklar,
bütün keşkeler
birer birer yere düştü
camdan daha kırılgan bir sessizlikle.
Bana “sarhoşsun” diyorlar.
Bilmiyorlar...
Ben en ayık hâlimle bile
senden içiyorum.
Bu masa başıma mezar gibi,
bu şehir üstüme çökmüş.
Sokak lambaları göz kırpıyor uzaktan,
biri “unut” diyor,
biri “hatırla”.
Biri senden kaç diyor,
biri “git, yine yak kendini.”
İçimde ne varsa döküldü,
hepsi seninle başlıyor,
hepsi sende bitiyor.
Bir yudum daha alıyorum
ve bir an daha gömülüyorum sana.
Sahi, kaç kere sarhoş oldum
bir çift göz uğruna?
Kaç sabah,
ellerimi baş ucumda buldum,
kendimden af dilerken?
Ve kaç kere sustum,
bir bakışın gürültüsünde?
Sen gideli
hiçbir içki tam sarhoş etmiyor artık.
Yarısı hüzün,
yarısı alışkanlık içtiklerimin.
Bazen diyorum ki:
Keşke senin olmadığın bir düşte uyansam,
ama o zaman da
neden yaşayayım ki?
Sen yokken
ne meyhane anlamlı
ne sokak,
ne ben…
Yani anlayacağın,
ben içmiyorum aslında.
Ben seni yudumluyorum,
biraz daha unutmak için değil…
biraz daha hatırlayabilmek için.
Kayıt Tarihi : 12.6.2025 19:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!