Bak hayat, bu sözüm sana,
Ama bil ki ne dert yanmak derdim ne de boyun eğmek.
Sadece içimde susan bir adamın sesini
Artık kendim bile duymadan geçip gitmek istemiyorum.
Kolay yaşamadım ben bu ömrü.
Gecemle gündüzüm birbirine karıştı,
Sabahı beklemeden yorgun düştüm çoğu zaman,
Yazım bile kış gibiydi,
Ama ben kendimi kandırmadım hiçbir sabah.
Gören bilmez, bakan anlamaz.
Kimse sormadı “nasılsın”ı meraktan,
Her derdimi kendi içimde pişirdim,
Bir dilim ekmek için alın teri dökerken
Yüreğimden verdim, ama haysiyetimden hiç eksiltmedim.
Ben bu hayatı sevdim,
İçinde acı da vardı, eksiklik de…
Ama sevdim çünkü baş eğmek yoktu fıtratımda.
Yalnız kaldım mı? Evet.
İnsanlar mı? Onlar beni değil,
Kendi çıkarlarını düşündü hep.
Dost dediğimin gülüşü,
Bıçaktan keskin çıktı çoğu kez.
Sonra sustum.
Ama sessizliğim zayıflık değildi,
Ben sustuğumda içimde taşlar yer değiştirirdi.
Büyümek buydu;
Anlatmadan, ağlamadan, yutmadan öğrenmek…
Zamanla bir şey daha öğrendim:
Kendime saygı duymadan
Kimsenin saygısı bir işe yaramıyor.
Aynaya dimdik baktım,
Yalnızsam da kendimleyim en azından.
Ve adam gibi durmanın
Ne kadar ağır bir yük olduğunu
Ama bir o kadar da onurlu olduğunu anladım.
Ben kimseyi umursamıyorum artık.
Laf mı etmiş? Söylesin.
Kimin ne düşündüğü,
Benim alnım açıkken ne ifade eder ki?
Ben doğru bildiğimi yaptım.
Yanlışsa da bedelini kendim ödedim.
Kimseye ayıp etmedim,
Kimsenin yüzüne bakarken başımı eğmedim.
Şimdiye kadar öğrendiğim tek şey şu oldu:
Boyun eğmeden yaşamak,
İyiliğini ezdirmemek,
Sessizliğini bile saygıyla taşımakmış esas duruş.
Ve evet, başardım.
Sakın kolay sandığını sanma,
Adam gibi yaşamak kolay değil.
Kendi gibi kalmak kolay değil.
Ben kimseye yanaşmadım menfaat için,
Yüzüme gülenin kalbine bakmasını bildim.
Yalnız mı yürüdüm?
Yürüdüm.
Ama bastığım her adımda izim kaldı.
Ve şimdi…
Ne gönül borcum kaldı birine,
Ne de laf anlatacak sabrım.
Bir adam oldum; içi dolu, sözü net, izi derin.
Sevgim kıymetli, suskunluğum keskin.
Uğruna ölecek bir sevdam yok artık,
Arkamdan konuşacak yüzü olan da kalmadı.
Ben acıyla yoğruldum,
Sabırla piştim,
Ama adamlık çizgimden hiç sapmadım.
Ve artık açıkça söylüyorum:
Ne kimsenin ekmeğinde gözüm var,
Ne de dilimde beddua.
Ne verdiysem unutmam,
Ama geri istemem.
Ne sustuysam ezildiğimden sanılmasın.
Ben bu hayatta kimseye ayıp etmedim.
Ama bir daha kimseye de eğilmem.
Çünkü ben her şeyin bedelini ödedim.
Ve sonunda anladım:
Adam olmak herkesin harcıdır…
Ama adam kalmak, işte o, yürek ister…
Omurga ister… Karakter ister.
Ben hepsini taşıdım.
Ve şimdi yalnızsam,
Bu kimseye minnet etmeden yürümeyi seçtiğim içindir.
Kayıt Tarihi : 7.11.2025 21:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!