Ben Emekçiyim Şiiri - Eyüp Beyhan

Eyüp Beyhan
42

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Ben Emekçiyim

Ben Emekçiyim...
Her sabah erken kalkan benim,
Her paydosu sessiz geçen benim.
Her taşın altında alın teri varsa,
O ter benim, o hayat benim.

Ben emekçiyim…
Günün ilk ışığıyla başlar yolculuğum,
elimi sabahın soğuğuna,
alın terimin sıcaklığına sürerim.
Benim yorgunluğum, şerefimin diğer adıdır.

Ben emekçiyim!
Tarlada, fabrikada, evde, okulda,
makine başında, masa arkasında, laboratuvarda,
kâğıtta, klavyede, taşta, toprakta,
ben varım!
Ben her yerdeyim; çünkü emek her yerdedir!

Ben emekçiyim…
Ellerim konuşmaz ama anlatır her şeyi —
umutla yoğrulmuş bir hikâyeyi,
sabırla yazılmış bir ömrü.
Benim kalemim nasır,
benim kitabım alın teridir.

Kimin eli nasırlıysa ben oradayım,
kimin sofrası darsa ben yanındayım,
kimin omzunda yük varsa
ben o yükün altındayım, emekçiyim.

Ben emekçiyim…
Dünyanın her yerindeyim.
Derimizin rengi ayrı olsa da,
terimizin rengi aynıdır.
Gözlerimizin rengi ayrı olsa da,
gözyaşımızın rengi aynıdır.
Açılarımız farklı görünür ama acı hep aynıdır.
Biz aynı sofrada, aynı umudu paylaşırız.

Ben emekçiyim…
Anadolu’nun tarlasındaki toprakla,
madenin karasıyla,
güneşin kavurduğu ellerimle varım.
Köyde sabah ezanıyla kalkar,
şehirde fabrikanın çarkına karışırım.
Ben emeğimle ekmeğimin peşindeyim.

Ben emekçiyim…
Çocuğumun defterinde adım yoktur,
ama her satırında ben varım.
Eşim gülümserse o gülüşte benim payım vardır.
Bir şehrin ışıkları yanıyorsa,
sokaklar temiz, parklar güzel kokuyorsa,
orada mutlaka benim izim vardır.

Ben emekçiyim…
Kölesi değilim paranın,
ama rızkımın peşindeyim.
Çünkü yaşamak, üretmektir.
Benim dinim çalışmaktır,
secdem alın teridir,
duam helâl lokmadır.

Ben emekçiyim…
Almanya’da vardiyadayım,
Fransa’da bir atölyede,
Amerika’da gökdelenin gölgesinde,
Afrika’da su kuyularında,
Filistin’de, Gazze’de yıkıntılar arasında ekmek ararım.
Adım değişir, dilim değişir,
ama alnımdaki ter hep aynıdır!

Ben emekçiyim…
Hiçbir heykelde adım yoktur,
ama her meydanda izim vardır.
Bir çocuğun gülüşünde ben varım,
bir annenin duasında ben.
Bir hastanın yanında, sedyenin başında,
çaresiz anında çare benim.

Ben emekçiyim…
Ne avantadan kazanırım, ne kurnazlıktan yaşarım.
Ekmeğim serttir ama helâldir.
Uykum azdır ama vicdanım rahattır.
Çünkü bilirim:
Hak terle alınır;
ve ter, onurun dilidir.

Ben emekçiyim…
Anlamam “proletarya” tanımınızı,
bilmem “prekarya” sınıfınızı.
Ne alt, ne üst sınıfım.
Kırdım prangaları,
kırdım düğmelerini
giydirilmiş deli gömleğinin.
Aynı topraktandır özümüz;
eşitiz: hilkatte eş, dinde kardeş.
Yaratan böyle var etmiş.

Ben emekçiyim…
Yorulurum ama yıkılmam.
Susarım ama pes etmem.
Emeğime, bir de vatanıma göz dikene;
bayrağımla, şerefime kem söz edene
bir emekçi tokadını indiririm ensesine.

Ben emekçiyim…
Ve bil ki:
Hira Dağı’nın haykırışından öğrendim
emeğin kutsallığını.
Ziyandadır, bilirim,
“iki günü denk olan.”
Durmak bilmeyiz; alın teridir aşımız,
helâl lokmayla övünmektir şanımız.
Terle yoğrulmamış hayat eksiktir bana.
Her alın teri bir dua,
dökülen her damla yükselir semaya;
işte belki o zaman rahmet olup dökülür insanlığa.

Ben emekçiyim…
Kim ter döküyorsa o benim,
kim yorgun ama umutluysa yarına, o benim.
Kim azmi bırakmadan karamsarlığa savaş açmışsa,
hak sahibiyim, vermem hakkımı diyenin nefesiyim.
Kim nasır tutmuş avucuyla ekmek arıyorsa,
benim adım emek; ben onların sesiyim.
(E.B/2025)

Eyüp Beyhan
Kayıt Tarihi : 30.10.2025 17:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!