Beni arar isen, sanma bendeyim.
Mecnun’un gezdiği çöldeyim belki.
Zamanı bilemem, hangi demdeyim,
Hasreti söyleyen dildeyim belki.
Kuy-ı cananımdır, tenim mekânım.
Yâre hibe ettim gönül dükkânım.
Sanmayın, acıdan, dertten figanım.
Dili nalan olan teldeyim belki.
Sureti beşeri, sireti gevher.
Sesi bülbülüdür, kokusu amber.
Bir gün tükenince, hasreti makber,
Tabutum altında eldeyim belki.
Aşkın ervahına yazıldı ismim.
Özlemi mangalda har oldu cismim.
Coştukça an be an, ardına çeşmim,
Kan ile çağlayan seldeyim, belki.
Bir huri cemalin olmuşum kulu.
Bir garip Kays iken, leyla’ ya deli.
Kimi derviş dedi, kimi de veli.
“ Hu” diye inleyen hâldeyim belki.
Biçare kullara, Mevla’yı himmet.
Mevla’nın verdiği hasleti ismet,
Beklemem ki asla vuslatı kısmet.
Bülbüle bi huzur, güldeyim belki.
Mevsimi anında dalım yaprağım.
Verdiğim fazlasın, sunar toprağım.
Semaya meftun ki, şanlı bayrağım,
Şehidimin kanı, aldayım belki.
YUSUFOĞLU özlem, gönül merdane.
Sürer aklım baştan, döner ferdane.
Yâr ateş misali ben de pervane,
Yakıp savurduğu küldeyim belki.
Yusufoğlu
18 Şubat 2013
Kayıt Tarihi : 20.6.2017 14:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!