bazen yürekteki yarayı sarmak istemez insan, çünki her yürek bir,gün kaybermiş yönünü.
sustuğum şeyler var,hiç konuşmadıklarım hiçbir zaman konuşamayacaklarım.
bir yaprağın yere düşüşünde bir martının sürgün göğünde kaç sevdanın rengi, kaç aşığın şarkısısın sen
belkide herşeyi kabullenip hayatı akışına bırakmak lazım.
sen uzaklarda bir şehirdesin
insanın yüreğinde olup bitiyor herşey o halde saklasın gözlerin gözlerimi yada ses etme bekle yol uzun hedef sen her zaman heybenide hazır tut içine yüreğini koy çünki seni ben aşk olsun diye değil kendim için sevdim
yeniden başlamak zorunda kalmaktan korkma yeni hikayeni belki daha çok seveceksin
ben sana yağmuru özletmem gözlerim bulut olurdamlalarım saçlarına dökülür ben sana esintiyi özletmem nefesim rüzgar olur dokunur saçlarına
ben sana aydınlığı özletmem yüreğim güneş olur sana
gerekirse minik bir serçe olur konarım avuçlarına, ben sana sevgiyi özletmem melek olur sararım kanatlarımla
sustuklarımı duysan konuştuklarımı anlarsın anla artık
bin yıl hüküm sürerim gözlerinde yinede feryad figan edemem
simdi mısralarımı bir duvar dibine bırakıp hani hayatın tüm halatlarını çözüp içli bir şarkıya tutunup gitmek ister gibi
oysaki seni sevmeye başladıktan sonra gafil bir beklenti
hüzünlü bir mart ayından çıkmaya çalışıyor bedenim
ozan gönlümün sesini bir duysan sana neler anlatıyor
geceler
küskün bakışların altında suskun heceler gibi hüzünlü notolarda kayıp gitmiş ser verip sırrı bozulmayan hükümsüz kaçak gibi seviyorum seni imansızı sevmek gibi izini kaybetmiş yaralı bir ceylan gibi ürkek seviyorum seni
ve hikaye şöyle bitiyor
bir birlerini sevmişler
kararlarını vermişler
gelinliklerini almışlar
adına şiirler yazdığım kalbimin prensesiyle evleniyorlar
Kayıt Tarihi : 9.6.2025 21:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!