"Giderken, 'boşuna bekleme, dönmeyeceğim' demişti..."
Hiç otobüs duraklarında bekledin mi?
Otobüsleri tek tek gözlerken,
"bundan da inmedi, belki diğerinden iner" diye
Otobüsleri sayarak,
Bekledin mi umutsuzca?
Ve boynu bükük ayrıldın mı oradan?
Hâlbuki giderken sen;
Hoşça kal… Hoşça kal…
Demiştin…
Ama ben…
Alışkın değildim vedalara…
Cevap veremedim!
Sesimi duydun, yüzümü gördün…
Kalbimdeki seni bilemezsin,
Ben ketumum, sevmeyi, sevmeleri
Anlatamam, anlatamadım diyerek,
Arkasına bakmadan gitmişti…
Baka kaldım ardın sıra…
Geç anladım…
Keşke… Keşke sen gitmeden…
Çiğ damlası olsaydım, güneşle buharlaşıp
Gökyüzüne çıksaydım...
Sonra yağmur bulutu olup
Yağmur damlası olsaydım
Düşseydim, umman gibi yüreğine...
"O zaman ara! dedim...Hayır dedi..."
Elimde telefon… Ya ararsa diye bekliyorum!
Telefon çaldığında…
Sol yanım öyle bir çarpıyor ki, sorma gitsin!
Ve mimiklerim değişiyor...
Belki bir daha ki zil sesinde duyacağım sesini...
Ama...
Ne arayan var ne de soran…
Bekleyişlerim boşunaydı oysa…
Giderken;
Sesimi duydun, yüzümü gördün
Bendeki seni bilemezsin,
Yüreğimden dökülen her kelime ateş olup
Düşer tenine diyerek...
Ardına bakmadan gitmişti…
Baka kaldım ardın sıra…
Ve… O zaman anladım…
Keşke… Keşke sen gitmeden…
Kıvılcım olsaydım, esen yelle uçsaydım,
Rüzgarlarla savrulsaydım
Gökyüzünde çoğalıp,
Sonra... Sonra ateş olup
Düşseydim dingin yüreğine...
Kayıt Tarihi : 8.2.2013 20:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!