Her gün oturuyorum bırakıldığım parkta
Bakıyorum dikkatle sel gibi akan insanlara
Kim olabilir acaba? Annem bunların arasında
Ah! Bir bulsam annemi, tanırım babamı da
Gitmeliyim artık şafak attı
Firak vakti yine geldi çattı
Ayrılık elemini kalp tattı
Ölüm acısı az gelir gayrı
Kesilseydi seni okşayacak ellerim
İlk Nur-İlk İnsan
Cenabı Allah’tır, Âlemlerin Rabb-ı
Hz. Âdem(a.s) insanlığın ilk atası
Allah’ın, sonsuz hikmetine bir bak
Bu gece bak gör, neler olacak neler
Felek; nelere kadirmiş nelere meğer
Sanatçıya, yazara, arıya, şaire
İlham gelir, bu ise her şeye değer
Sonsuza dek sürecek, sevgililer ayrılır
Fani dünya da bulunmaz tam tat
Bir üzüm verir, vurur bin tokat
Böyle dünya da olur mu hiç rahat
Zahmetsiz; lezzette olmaz hiç tat
Var mı fani Dünya'nın tadını alan?
Zalim nefis avukat oldu laf dinlemez.
Ruhtan gelen feryadı figanı işitmez.
Deve kuşu gibi ne yük taşır ne uçar.
Allah’ın ilm-i ezeli ile bildiğini bilmez
Borborunbekir
Girdik mübarek Ramazanın ilk gününe
Uyandık davul sesi davulcu manisiyle
Sahur yaptık annemin lezzetli menüsüyle
Ettik niyet, Allah’tan “sabır” temennisiyle
Mübarek Ramazan’ın biri bu gündür
Bak Ramazan oldu işte üç
Ezildi nefis, azaldı artık güç
Ramazan ayı en yüksek burç
Hafifledi ceset haydi manen uç
Üç oldu mübarek Şehr-i Ramazan
“Kırşehir’in” tarihi, ta! Hititlere dayanır
Sonradan Asurlular şehre hâkim olur
Yıllar sonra,“Kırşehir’i” ele geçirir Persler
Altıncı asırda Makedonya kralı İskender
Bitlis’in dört bir yanını, düşman kuşatır
Üstadla talebeleri ateş çemberinde kalır
Sağanak yağmur gibi yağdı cephede mermiler
Birer birer şehit oldu, o nur yüzlü talebeler
Böyle bir yetenek neden keşfedilmedi. Ya da ben mi tanımıyorum.