I.
Benim o hep fırtınalarla boğuşan ruhum
Yorulmuyor yaşamaktan.
Midyat’lı bir gümüş ustasıdır, süryani
Ve yüzündeki çıban gibi
kar yağıyor dışarda
sokak lambasına düşüyor
ve serçeler
üşüyor
kenarları hafifçe yanmış
yalnızlık senin o konuşkan kuşun
hani hep duvarlara anlattığın
hapislerden kalma sürgünlerden.
yalnızlık senin o konuşkan kuşun
bulutlar taşıdığın yakut sürahide
İpince ipekten gece
hışırdasa yırtılır gibi
çalıyor sessizliğin kampanası
dışarda afiş asıyor çocuklar
uzaktan silah sesleri geliyor
kal diyor bir kadın sesi
1.
hoşça kal ayak izim
serseri sokaklarda
hoşça kal
kendine bir başka
Sesler ve küller
orada duruyorsun, fırtınalar tanığımdır
terkedilmiş
yıkık manastırın orda
kalbim ki,
o da
yıkıktı.
bir keşiş bıçağıyla dağlanmış
çiçekbozuğu,
acıyla okuyorum attila jozsef'i
hazin ve sararan güzün şarkısıyla
karşılıksız bir kuğu aşkı gibi ak
lut gölü kadar derin bir acıyla
acıyla okuyorum attila jozsef'i
sevmeyi unutmuşsunuz kardeşler
yalan her şey gibi
aşklarınız da.
yaşamı ölüm
diye anlatıyorlar size
rüzgâr bu şiiri sana götürsün
kâğıttan yaptığım
o işlemeli
kayıklar
fırtınalara
dayanan.
Lütfen acil Cevap verinnn
Behçet aysan'ın şiirlerindeki zihniyeti
Kullandığı ölçü ve ahenk
etkisinde olduğu gelenek
yaşadığı sosyal çevre ve psikolojik durumların şiirlerine yansıması
bunları cevap verin lüfen