Gözlerini ovalayıp kalktı,
Pencereden ışık sızıyordu.
Uzakta bir kapı gıcırdadı hafifçe,
Namaza giden biri geçti sokaktan.
Ayşe Teyze'nin sobası tütüyordu,
Duman göğe bir ip gibi uzanıyordu.
Masaya dizilecekti az sonra tabaklar,
Tatlılar, anılarla birlikte sunulacaktı.
Doğa da bayramlık giymişti sanki:
Ağaçlar serin, kuşlar neşeli.
Yeryüzü yeni uyanmış gibiydi,
Hâlâ gözlerinde uyku vardı derenin.
Nehrin sesi usulca doluyordu içeri,
Bir koku, bir ses… belki eski bir zaman.
Ceviz ağacında kuşlar şarkıya durmuş,
Gün yeni başlamış ama sesler tamamdı.
Bir kuş geldi en yükseğe kondu,
Kanat çırptı, öteki sesler durdu bir an.
Sonra hepsi birlikte söylenmeye başladı,
Sanki göğe uzanan bir türkü gibiydi.
Adam derin bir nefes aldı:
“Bu kaçıncı bayram?” dedi içinden.
Neden böyle sessizleşir insan,
Böyle günlerde bile?
Çocukların sesi geldi ardından,
Koştular şeker torbalarıyla.
Gülümsedi hafifçe adam,
İçinde bir yer hâlâ eksikti ama.
Yavaşça giydi ayakkabılarını,
Sanki geçmişe doğru yürüyecekti.
Bir mezar başı belki,
Belki sadece sessiz bir köşe…
Ama güzeldi yine de bayram,
Çünkü birileri hâlâ bekliyordu.
Hâlâ kapılar açılıyor,
Ve bir yerlerden “Hoş geldin” deniyordu.
S.GÖL
Seyrani Göl
Kayıt Tarihi : 19.7.2025 08:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!