Sen çektiğim son sızı, aşk-ı azamın kızı
Seni yaşatmak için beni tüketemezsin.
Sen göklerin hırsızı, bana bir tek yıldızı,
Olmayan bir gökyüzü bırakıp gidemezsin.
Hüsran rüzgârlarında kıyıya vura vura,
Dinle; dinmeyen ahım, dinle üryan günahım,
Bir gün olsun halimi derdimi bilmedin ki.
Sen ağlayan sabahım ve sen bahtı siyahım,
Hayalde, düşde dahi yüzüme gülmedin ki.
Ne dersen de halime, divane de, garip de,
Keder kuyusunun kaldım dibinde,
Yaralı kuş gibi inliyorum yar.
Mecalsiz gönlümde, kırık kalbimde,
Aşkı inkar eden bir yalancı var.
Be hey yollarına yüzüm sürdüğüm,
Bu gece öylesi hasretim sana
Kovsan da yanına geleceğim var
El bebek gül bebek ayrıldık sanma,
Öl desen şu anda öleceğim var.
Bensiz de yaşarsın diyeceğine,
Siyah gözlerinde masmavi düşler,
Aramak hataymış boşmuş meğerse.
Yalan baharında sahte gülüşler,
Sende tüm mevsimler kışmış meğerse.
Sanki son nefeste gün bekler gibi,
Belki de inanırdın sende günün birinde,
Kalbimi söke söke ellerine verseydim.
Yeri göğü var eden sebebler zincirinde,
Aşktan yana ne varsa yüreğine serseydim.
Günlerine yıl oldum, yıllarına asırdım
Gidersen gamzeni çekip bağrımdan,
Kalbimi ikiye böl demedim mi?
Sen iste su akar parmaklarımdan,
Bensiz dört bir yanın çöl demedim mi?
Sendin bu oyunda kuralı yazan,
Ellerin buz kesilmiş, gözlerin çiğ tanesi,
Git dersen gideceğim, başka bir çarem mi var?
Sen ki vazgeçilmezim, canımın imdat sesi,
Kanattığın yaraya başka bir merhem mi var?
Gidersen yine döner o ahuzar hallerim
Meğer amber saklıymış gözyaşında, terinde
Yar teni hasret ile tatlanırmış sevgilim
Ve o bal denizinde, uçurum gözlerinde
Sevdanın en dibine atlanırmış sevgilim
Ben ki mahşer yerini narında tanıyorken
Bir yumup, on döktüm, yetti ağlamam,
Ahımın alevi göğe yükseldi.
Duvarı nem yıkar, insanı da gam,
Hasret zincirini kırasım geldi.
Ah sevgili, bilsen o günden beri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!