1989 Yılının 19 MAYIS ’ındayız.
Günlük - Güneşlik bir öğle sonu.
Nevzat Şener Bulvarı’ndayız,
Sarıkaya, Yozgat, Ankara yolu.
Otobüsler, kamyonlar, motor ve taksiler,
Bir o yöne, bir bu yöne, bakar gider…
Beynimde, ülkemden yana düşünceler,
Her biri çağlayan coşkusuyla akar gider.
Beni çeken bir güç var, bu yolda.
Çağırır gibi uzaklardan, Batıya.
Ülkem mi? Yozgat mı? Ankara mı?
Benliğim, sevdiğim, emeğim var ya.
Giderim, ne yol biter, ne düşüncelerim durur.
Uğrağım, yol kenarında iki ağaç altı olur.
Toplarken, sarı, kırmızı kır çiçeklerinden,
Bir büyük, üç küçük kuş, tepemde döner durur.
Şahin mi, Doğan mı, Tarla kuşu mu? Bilemem.
Bildiğim, o gün orada, ilk kez onlarla ben,
Ülkemi, sevgimi, çiçeği, çocuğu konuştum…
İnsanlardan daha yakın, daha sıcak ve içten.
Beni anladılar biliyorum, ben de onları anladım.
Nasıl benim özlemim, korkum varsa, onların da var.
Ağacın, Yeşilin, Doğa’nın yok edilişini hatırladım.
O güzel canlar, gelecekte nerede kanat çırpacaklar?
(Bizim Sevgi Bağları 102)
Kayıt Tarihi : 23.7.2020 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!