Bir gece önceden yastık altına özenle saklanan kunduraların ya da bayramlık giysilerin o özel ve taze kokularından beslenen rüyalarımızdaki hayal kahramanları artık yok…
Mahallelerimizin orta yerinde panayır salıncakları sallanmıyor, teller üzerinde cambazlar yürümüyor ve hokkabazların ellerindeki teflerin içine atacağımız ortası delik iki buçuk kuruşların ceplerimizdeki yerlerinde de yeller esiyor…
Atlıkarıncalarda tur atarken duyduğumuz o çocuksu sevinç çığlıklarına hiç benzemiyor duyduğumuz sesler…
Ve ne yazık ki çalacağımız kapılar, çocukluğumuzun ellerinden tutup bizden adım-adım uzaklaşırken, ellerinden öpeceklerimizin sayısı da giderek azalıyor…
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin