Şeytan ıslık çalar
Zemberekte zaman durur
Geceler katran içer
Sabahlar sarhoş olur
Hakikat dibek taşında
Mumyalar iş başında
Altınla tarttı aşkı bir garip gönül
Zannetti cevheri sarrafın önünde
Ne bilsin tartıyı neden açar gül
Gönül terazisi yoktur elinde
• Çocuk gülmekte, oyun kurmakta
• Gençlik koşmakta, hayal kurmakta
• Aşk yeşermekte, umut taşmakta
Düşler düşer geceye susar gözlerin
Zamanda savrulur kanar gözlerin
Bir kervan geçer kıyısında gönlümün
Sessizce kaybolur göçer gözlerin
Suretinden nergisler ektim toprağa
Bir yol ki rengarenk yeşil sarı mavi mor
Kıyısında leylaklar baygın ve mahmur
Uzatmış saçlarını koca salkım söğüt
Avucunda ateş keremden verir öğüt
Yollar yorgun yolda yolcu yorgun
Şafaktan sehere diller vurgun
Mor dağlar ağardı renkler solgun
Dinle ey gönül gün akşam oldu
Gonca pazarda gül ifşa oldu
Serpilir kalplerden esrar pınarı
Aşkla gülzar olur gönül diyarı
Müjganda ıslanır al kanatları
Ummana salınır göçmen kuşları
Mana yurdu ararlar maverada
Gölgeler uzarken son ışıklara
Sırları bırakır gün akşamlara
Bir yurdu bırakıp başka diyara
Ötelere uçar göçmen kuşları
Denizler, vadiler, ıssız semalar
Aşkın ateşinde yanarken gece
Susar sözler hâl konuşur bilgece
Sırra ulaşmakla başlar bilmece
Esrara dolanır göçmen kuşları
Sessizlik örterken uzak dağları
Hasretle örerler kutlu ağları
Yolunu ararken aşar çağları
Rüyalar süzer göçmen kuşları
Ufukta titreyen ince bir sızı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!