Hüviyetsiz bir zamanın darbeleri uyandırırdı beni
bir trenin beyaz buharları geçerken boğazımdan,
haydutlar tur atardı düşlerimde
ki o haydutlar, silahlarıyla ayırırdı ellerimizi.
İçimde yıllanmış taşlarla kaplı sokaklar
benim kent boşluğuna saplanan keyiflerim vardı
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta