Yare değmiş avluda yûzleri gûleç
Gölgende süzülmüş bir zarif kuğu
Böyle netamete utanır vurmaz
Dilber asıl sen güneşin gel alnını yak
Yok olmaz dillerin seslerîn uyak
Ağıt yak bûlbûle olmaz şirk koşmak
Sanma ki can
Aslı var
Ne üzüldüğün şeyin
Ne sevindiğin şeyin
Bu bahtında her şeyin
Bir nihayet faslı var.
Orda durma
Rüzgar eser aklımın her yerinde millattan beri
Yel alır gider seni ceryanda durma
Tut ki rastladığın acı dikenlerini
Uçurup götûrmesin
Pervane
Sende
Dolup boşalan kışlalar gibi yürek
Ne zaman yıkılırsa duvarlar
O zaman askerlik bitecek
Kızdığımdan demedim bunu da sana
Şems
Gülüşüm vardı sel sel
Çaldı yel
Pervasız el
Al bana geri ver
Şems
Pul ettin sevdiğimi mecalin ellere midir
Dönsün eşin dostun tutunacak dalsız kal
Köz ettin gözümü merhemin ellere midir
Yansın bağın bahçen sığınacak yersiz kal
Beddua gibi değil al bana attığın yükü
Uzandığın her yer uzak her şeye yetersiz kal
Şiirden anlamayan yaşamasın
Şefkatten anlamayan sevmesin
Yanında oturan yabancıyla paylaşmayacaksa annesinin çıkın ettiği çöreği
Kimse gitmesin şehirler arası 16 saat süren otobüs yolculuklarına
Dil koca düşman
Dediğine pişman
Dil pare pare
Yürek yaralı ondan da biçere
Gördüğümüzden mi
Bildiğimizden mi
Öyle güzel ki sesin masal okurken
Bir pembelik de vukua geldi
Şimdi ben her şeyin masal olduğu yaşlarda ki gibi
Şimdi sen pembesin ellerin pembe
Öpemem dudakların şeker pembe
Sevdim seni
Sırdı gözleri baktım dı
Bildim sevdi,bende sevdim di
Bir tenhada aşkla kavga dövüş
Herkesin gözüaydın dı
Aldığım gibi bıraktım dı
Şimdi bensiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!