Herkes kendi havasında,
Mutluluğun davasında,
Sırtlanların yuvasında,
Bir leş yatar ben yatarım!
Cahil coşar, gezer aptal,
Bir gündüz bir gece baktım semaya,
Güneşten, yıldızdan, aydan güzelsin!
Gözlerin kaşların uyumuş simaya,
İncecik belinden boydan güzelsin!
Tenin buğday rengi dudağın aldı,
Yarın esmez gibiyim,
Ömrün bitmiş dibiyim,
Ne derviş ne nebiyim,
Gönül gözüm hoşça kal!
Ayazlarda toprağım,
Sana arka çıktı güzel duygular,
Önünde eğildi saldı saygılar,
Çığ gibi büyüyor bende kaygılar,
Ağzını açınca hoyrat sevgili!
Gören bilir her ahvali,
Kime gurbet kime sıla,
İnsanoğlu taş misali,
Düşer yoldan başka yola.
Göçebedir yorgun hali,
Kefeni doldurdu, neyine hayır?
Gözleri görmüyor kulaklar sağır,
Yükte hafif olan pahada ağır,
Çaldı ahirete yatırdı Haşmet!
Mahşerde takmışlar altın madalya,
Bir kez dinlemeden hasbıhalimi,
Yeni yasalarla sunar halimi,
Gönül meclisine arzuhalimi,
Kızar kızar, yazar kalem kaşların!
Sol göğsüme batar uçları neşter,
Kaybedince gözlerdeki ferimi,
Bir başkası alır ise yerimi,
Korumazsan namusumu arımı,
Mezarımda karış karış ot biter.8
Güllerimin yaprağını dökerim,
Sınırsız varlığını,
Eşsiz ve birliğini,
Peygamber tebliğini,
Dinimi onda buldum.
Buldum kutsal huzuru,
Dağlara ihanet dumanı çökmüş,
Bize sıcak yatak dar Osmaniye.
Gencecik bir yiğit kanını dökmüş,
Yine bir şehidin var Osmaniye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!