Kalabalıkta tenhalaşan sessiz çığlıkların uğultusu
Vakitsiz yağan yağmurlarda sevincini yıkayan küçük çocuklar
Belki de bu yüzden üzgün tüm huysuz yüzlü takvimler
Mağlup rüyalardan uyanmış mı gölgelerin kabusu o adam
Bir kedinin masum bakışları altında uzanıverir huzurla şimdi
Aklı başına sonradan gelen poker face
Yüzündeki ar damarının fay hattı çatlamış yüzsüzlüğünün şiddetini rasathaneler bile kestiremiyor
Bülbülün sesi böyle gür çıkar mıydı senin gamzeni görseydi
Ay doğmak için destur isterdi gözlerine şahit olsaydı
Yer yüzünde yaşayan bütün şairler bir araya gelse yine de anlatamaz senin ne kadar güzel olduğunu
Güneş utangaç olmuş
Gülümse sabah şekeri
Senin gülüşlerinde sakladığın o büyülü cennete girmek için sırat köprüsünden sarhoş bile geçerim inan
Ölümlere terk edilmiş bir adamın öldürmeye azimli göz bebeklerinden melankolik bir aşk şizofren bir gülüşle sızıyor içime
Ölüm beni en aşk yanlarımdan vuruyor
Savunmasızım
Kaçmalıyım senden artık
Tatlı bir hayal olarak kalmalısın aklımda
Hayal gerçeğe yaklaşınca bit(t)ermiş tadı
Uzun cümlelere konu olmamalısın bir şiirde bir öyküde geçmemeli adın
Paragraflar dolusu hüzünlü düşler girmemeli heybeme
Anlaşılır veya anlaşılmaz duygulara girmemem lazım
Ben kışın yürümeyi severim soğuk yerine gerçekler vurulur sanki yüzüme
Ben geceyi severim
Hani gece gözlerin uykuya dalar ya yorgun ve ağır ağır işte öyle dalarım senle ilgili hayallere çok yorgunum hislerim ağır
Gözlerinin beşiklerinde benim rüyalarım sallanır
Bakışlarının değdiği her yeri kendime yurt edinirim
Senin aşılmaz duvarların geçilmez sınırların onulmaz bir nefretin var ve bir de deli bir inadın
Şairin dediği gibi ''sana gelen bütün yollar kapalı''
En iyi şey seni son bir kez düşünüp bir daha düşünmemek
Bana düşen senin mutluluğunu her şeyden çok dilemek
Seni bir haziran sabahında yüzünde açan kırmızı güllerle saçlarında beyaz nilüfer çiçeklerini saklayan bir su perisi olarak gördüm
Uzaydan boşluğa düşen meteor gibi hissettim kendimi
Yani ne hissettiğimi de anlayamadım
Sadece çok güzeldin
Seni sevmek kanunların olmadığı vahşi bir şehirde dolaşmak gibiydi
Her adımda bir heyecan her adımda bir korku her adımda bir şüphe
Her an bir sokak başında kim(?) vurduya gidebilirdim
Yine de tüm cesaretimle yürürdüm
Sevmenin özgürlüğünü özgürce yaşayamadım bu şehirde
Seni sevmenin kanunsuzluğu çok ağırmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!