Barış Dağ Şiirleri - Şair Barış Dağ

Palindrom kelimeler gibiyim nereden okursan oku ve nereden bakarsan bak aynıyım yani kırığım

Sevmek ile sensizlik arasında doğru şekilde bocalayabilmek için elimden geleni yapıyorum
Senin bir insana yakıştıramayacağını sandığım herşeyi kendimden uzak tutmaya çalışırken bir alkol şişesinin
dibi kuytu bir köşe kör karanlık sonuna kadar farzken ben bütün günahıyla sessizliği seçiyorum
Nasıl yakıyor cennetin nasıl şükrediyorum kül ola ola

Ben kurban etmek isterken bu aşkı tıpkı Hz.İbrahim'e olduğu gibi bıçağım kesmedi sevgili

Öyle bir buz tuttu ki şu yüreğimi
Artık hiçbir güneş ısıtmaz beni
Bundan böyle yağmur olsan ne faydası var
Kuruttuktan sonra benim çiçeklerimi

Hoşça kal göz bebeğim hiç gidilmemiş bir ülkeye gidiyorum
Bavulumda düş kırıntılarım hasretini büyütmeye gidiyorum
Uzun nevrotik yolculuklardan sonra her duygu nöbetlerinde öfkemi kusacağım bembeyaz kağıtlara parmaklarım kanayana dek
Sen hiç bilmeyeceksin sen hiç görmeyeceksin
O nöbetler ağlatarak gelecek
Her defasında kovalayacağım onları sen hiç bilmeyeceksin

Kalbimin duyacağı bir fısıltıyla söylüyorum seni unutamadım
Melodisi uykuya daldıracak ama sözleri uyutmayacak bir şarkı gibi
Yüzüyorsun ruhuma dar gelen derimi bedenimden
Üç noktalara hapsedilmiş cümlelerim güç noktalara ulaşmış
Gözü kara gecelere davet çıkarıyorsun yine
Sarhoş olmak nafile gelecek bir sigara yakmak yerine tütün tarlasını yaksam bir kadeh yerine anason okyanusunda boğulsam yine de nafile

Sende beni bulursun tesadüflerinde
Eğer o değilse dünya ben kaybolurum
Somut bir kanıtı olmayan gönül müttefikliğimizde rahatlıkla kendini ve maskeni gizleyen bir düşman olmamalısın

Sana mavi şiirler yazacağım saçlarında taptaze nilüferler besleyen çocukların düş sokaklarında
Yüzeceksin içinde geçmişten getirmediğin yaralarınla yalanı yalanla seviştirmediğin masum bir şekilde
İçeceksin pınarlarından huzura susayan yanların bilmeyecek çoraklaşan gün batımlarını
Göreceksin yüzüne çarpan ürkek tebessümleri sığ olmayan berrak yansımalarında

Sana yeşil şiirler yazacağım sevda kavanozlarına umut ekilen masal diyarlarında

Senden kaçarken yakalandım sana her defasında
Aklımla kalbimin arasında ki köprüde sallanırken serseme döndü ruhum
Yanından her geçişimde sana bakmadım gözlerinin bariyerlerlerine çarpmamak için
Ve ne hikmetse çarptım her defasında
Şimdi ne sağımı kontrol edebiliyorum ne solumu
Müdavimi oldum yorulmaz bir yolcusuyum bu buzlu yolun

Kudurmuş sarmaşıklar gibi hızla tırmanıyor içimizde yarım bıraktığımız özlemler
Başıboş sokakların köhne köşelerinde sırıtıyor ısmarlama gülüşler
Sessiz rıhtımlarda tez konularına ilham olacak bekleyişler sürüyor ısrarla
Yürek gişelerinde dönüşü olmayan biletler alındıysa sevda vapurlarına
Sireni beklemen de nafile
Sıranı beklemen de nafile