Fırtınanın savurduğu kurumuş yapraklar, yüzüme çarparak kucağımda toplanıyor…
Kumsalın incecik kumları yüzümde birikiyor… Canım yanıyor elimin tersi ile ter damlalarına karışmış kumları silerken…
Gözlük camlarının siyah yüzeyinde kum taneleri kristal kürecikler gibi parlıyor…
Ne kadar özlemişim kristal parlaklığını…
Belki de, fırtınanın bedenimle hesaplaşması bu… Her şey hesaplaşma üzerine kurulmuş. Kendimi kendimle, kendimin seninle hesaplaşması, yüreğimin sevgiyle hesaplaşması…
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,