MERİH’e
Bana ne kadar sevdiğimi soruyorsun, bak işte bu kadar seviyorum seni;
Ben seni Çukurovanın çinko bir dam evinde, yağan yağmurun çıkardığı seste battaniye sarılarak uyumaya çalışır gibi seviyorum,
Ben seni saatlerdir içemediğim sigarayı yaktığımda, dumanın tamamını ciğerlerime doldurmaya çalışırken, ellerim titreyerek içime çekerken, ardından gelen baş dönmesi gibi seviyorum.
Ben seni yeni doğmuş; gözü açılmamış kedi yavrusunun uzattığın parmağı anne memesi sanıp minicik seler çıkararak saldırması gibi seviyorum.
Ben seni sağ gözüm diğerinden kıskanırcasına seviyorum.
Ben seni okuluna geç kalan ilkokul çocuğunun sınıfa girdiğinde öğretmenin kızmamasına sevindiği gibi seviyorum.
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Devamını Oku
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta