Nasıl da tükenip bitti diyoruz,
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Hiç haber vermeden gitti diyoruz;
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Nazıyla pozuyla süsledi bizi;
Yanık bir çırayla isledi bizi;
Şu karlı dağlara sesledi bizi;
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Gün oldu ağlattı, gün oldu coştu,
Gün oldu şaşırttı, gün oldu şaştı,
Gün oldu üstüme çığ gibi düştü;
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Sende de eskidi, bende de ömür,
Kaç mangal küllendi savruldu kömür?
Bükmeye uğraşsam erirdi demir,
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Yalnızca sitemle yaklaşma bana,
Ben neler adadım bilirsin sana,
Her defa haksızsın diyorsun amma;
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Ben seni sevdikçe sen naza düştün,
Ben sana vardıkça sen ele koştun,
Ne oldu al işte yandın tutuştun,
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Haddime değil ki nasihat etsem,
Kar’da iz olsan da yolunu gütsem,
Nereye uzansam, nereye gitsem?
Şu giden yıllara bak biraz gülüm.
Kayıt Tarihi : 11.3.2007 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!