Bahsetmeyin
Aklında bir fikire yer vermişsin , yürümüyorsa sessizce ayrılırız.
Tamam demek zor dahi olsa gurur, ya bu ! Belki bu defa anlaşırız.
Ha ben senden vazgeçmişim mevsim kışmış, ha sen benden yazın bunaltıcı sıcağında
Yürümediyse bu gemi limana, bana aşktan bahsetmeyin
Arayacaksam her dublenin sonuna yaklaşırken sesini , veya bir şiirin mısralarında
Koşmaktan, denemekten yorduysak çocuk ruhumuzu bu şehrin boş sokaklarında
Veyahut cesaretin korkmamak demek değil , korksan bile devam edebilmek olduğunu öğrenemediysek daha
Bana bir daha gençliğimden bahsetmeyin.
Limanın kenarına çekilmiş yatık savaş gemisi, kim bilir neler gördü? Kaç torpil yedi ortasına
Oturdum bankın üstüne sigaramdan bir dal daha intihar ederken, uzaklara daldım bir süre
Tekrar baktım gemiye , ondan kalan hüzünlü bir manzara
Bana artık denizlerden bahsetmeyin.
Şair kime denir ? Güzel bir kadının gözlerine, methiyeler düzen düzenbaza mı?
Yoksa bir gece vakti yıldırımlar beni kollarken kapında ıslandığım o akşamlara mı?
Kaç kere yüzük parmağını uzattın ? Kaç yüzüğü yere fırlattın karşımda ?
Artık her gün gece olurken bana , onun gülüşünden bahsetmeyin.
Eskiden söyleyene aşık derlermiş , sazı çalıp kafiye yapana
Ben söylediğimden beri ismini sıkışmışım bir demirden kapana.
Kelimelerime süslerken sensizliği, mazi oldun artık , 2 buz daha eklerken rakıma.
Unuttum işte seni, Bana artık geçmişten bahsetmeyin.
Uygar Micanoğlu
Kayıt Tarihi : 27.5.2022 20:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!