Bahçıvan heykeltıraş dahi Yusuf Çamalan,
Doğaçlama yontuyor taşları vura vura.
Sanki özü Hitit’ten, Asur, Sümer’den kalan,
Gittikçe gelişiyor mayası dura dura.
Çekiciyle severek taşlara ruh veriyor,
Beyninden geçenleri ortalığa seriyor.
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Sayın Mustafa Bay katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim..
"Doğal"
Deyim yerinde ise "Allah vergisi"
Beceri
Eğilim...
Sanatkar dediğin böyle olmalı
İşte o zaman hem işini, hem kendini severek,
Aşarak...
Yusuf Beyi tebrik ederim, şiiriniz vasıtası ile
Sizi de elbet, Nevzat Bey...
Sayın Mustafa Bay katkınız ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, esenlik dilerim..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta